Şimdi size durduk yerde ; “Oturarak başarıya ulaşan tek varlık hangisidir.?” Diye sorsam tahmin ediyorum ki çoğunuz çuvallarsınız değil mi. Peki o başarılı varlığın TAVUK olduğunu söylersem LAVUK olarak algılamazsınız inşallah…! Zira LAVUK’un sözcük anlamı gerçekten sakıncalı bir şey. Gerçi o da çalıştığında belki başarılı olabilir İŞ DÜNYASI bu…!
Şimdi bunu neden yazdığıma gelince, onu da sizi daha fazla meraklandırmadan açıklayıp izah edeyim. Bizim gazetenin hırçın köşe uzmanı yazarı Sülman agam (SİNECİK) ikide bir CHP’ye kilitlenmiş tutturmuş bir ;
“CHP NEDEN İKTİDAR OLAMAZ.?” Seri yazı dizisi gidiyor, kardeşim iktidarlar öyle manavdan, bakkaldan satın alınmıyor ki. İktidarlar ÇALIŞMAKLA kazanılır ve başarıya muvaffak olunur. Ne yani CHP çalışmıyor mu, hem öyle bir çalışıyor ki bu azim ve hırslarından mütevellit CHP’nin karşısında CHP’den başka muhalefet kalmadı.
Hangi kurultaydı pek hatırlamıyorum ancak sizlerde muhakkak izlemişsinizdir, CHP’nin hangi Genel Başkanı döneminde daha düne kadar CHP’lilerin ÖCÜ diye baktıkları kara çarşaflı kadınlara CHP rozeti takılarak artık ÖCÜ’lerden korkmadıklarını kanıtlamadılar mı.? 30 Mart seçimlerinde MHP ile GİZLİ GİZLİ buluşup anlaşıp fanatik milliyetçi bilinen ve ülkücü geçinen Mansur YAVAŞ’ı Belediye Başkan adayı gösterip KILIÇDAROĞLU’na bile BOZKURT işareti yaptırmadılar mı.? Ağustos’ta Cumhurbaşkanlığı seçimi adayı için bu defa MHP ile AÇIK AÇIK ittifak yaparak İslam Konferansı Örgütü Genel Sekreteri Ekmeleddin İHSANOĞLU’nu aday göstermediler mi.?
Seçim sonrası bu siyasi partilerin Genel Başkanları açıklama yapıyorlar, birisi diyor ki ;
“Sol bize kaydı.”
Diğeri de ;
“Yok efendim sağ bize kaydı.”
Aslında kimin kime kaydığının o kadar da çok önemi yok bence, ancak MHP’nin CHP’ye CHP’nin de MHP’ye açık bir şekilde kaydığı ortada değil mi.? Her iki siyasi parti Genel Başkanları da bir kişi yüzünden yıllardır seçmenlerine çektikleri ideolojileri nutuklarını bir kenara bırakarak koltuklarını muhafaza edebilme derdine düştüler yalan mı.? Hani nerede kaldı senin ülkücülüğün, milliyetçiliğin. Sen 12 Eylül’de bu dava için idam edilen Mustafa PEHLİVANOĞLU’nu, Cevdet KARAKAŞ’ı tanır mısın hey MHP’li geçinen ülkücü arkadaş.?
Sen devrimci geçinen solcu kardeşim, CHP’li arkadaşım ya sen Deniz GEZMİŞ’i, Ulaş BARDAKÇI’yı ne çabuk unuttun da milliyetçilerle kol-kola girdin. Peki o zaman bu saydıklarım neden idam edilmişti hatırlayanınız var mı.? Şimdi demezler mi adama nerede kaldı senin solculuğun, komünistliğin.? Diye…
Duuur daha bitmediiii…..
Solculara bir sol kroşe daha şaplatayım da belki biraz olsun kendilerine gelirler.
Haberiniz vardır umarım Genel Merkeziniz ve Genel Başkanınız sağa doğru kongre öncesi yepyeni bir hamle daha yapmış Ekmeleddin örneğinde olduğu gibi. Bakın Genel Başkanınızın yaptığına da sizde gülün benim gibi. Saadet Parti’li Prof. Dr. Mehmet BEKAROĞLU’nu Parti Meclisi’ne girme garantisi vererek partiye davet etmişler. Şaşırmadınız değil mi, bende şaşırmadım…! Allah şaşırtırsa adamı böyle şaşırtır ama.
Yalnız dikkat ettiğim bir husus var tüm bu gelişmelere bizim CHP İlçe Başkanı SÜLÜŞ galiba içten içe gıcık oluyordur ama yapacak bir şeyi olmadığı için göğüs geriyordur. İyi güzel de yarın öbür gün CHP Genel Merkezinden ;
“Bundan böyle Cuma günleri namaz öncesi bütün cami avlularına stand açarak üye kayıtları yapılacaktır.” Diye bir talimat gelirse bizim Başkan SÜLÜŞ’ün oradaki çalışmasını hayal edip gözümün önüne getiriyorum da kopuyorum gülmekten. Şaka gibi değil mi, KILIÇDAROĞLU bir keresinde yürüyen merdivenlere ters binmişti ya o şekil koptum yani…