Aylardır bahsedilen ve uğruna mitingler, söyleşiler, toplantılar, açıklamalar, çeşitli çalışmalar yapılan barış süreci tam rayına oturmamışken bu defa “ÇÖZÜLME…!” süreci son sürat hızla yoluna devam ediyor.
Nereden icap edip çıktıysa 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda bir çocuğumuz daha oldu…! Aynı gün Ankara’da bir araya gelen Milli Anayasa Formu Üyeleri Ankara’da toplanarak adına “Büyük Milli Merkez Kurultayı” adını verdikleri bir kurultay gerçekleştirdiler.
Ulusal Kanal’dan canlı olarak servis edilen bu kurultay hiçbir TV kanalında yer bulamazken salona konuşmacı olarak ve bu oluşuma destek verenler arasında kimlerin olduğuna bakarmısınız ;
TBMM eski Başkanı Hüsamettin CİNDORUK, Kamer GENÇ, Rasim ÇAKIR, Ali Ahmet ERTÜRK, Ali TOPUZ, Yekta Güngör ÖZDEN, Ufuk SÖYLEMEZ, Hakkı Süha OKAY, Yaşar OKUYAN, Tayfun İÇLİ, Ümit KOCASAKAL, Zekeriya BEYAZ falan-filan gibi siyasette ve hayatta kendilerine herneyse bilmem ne yakıştırması (!) yapılan herhalde “AKİL …!” olsalar gerek karşılarındaki insanlara nutuk çekiyorlar.
Peki ne konuştu, ne dedi bu koca koca adamlar? Atatürk, Cumhuriyet, Devlet, Millet, Siyaset. Eeee bunu diyen-söyleyen siyasi partiler zaten yok mu Mecliste ya da piyasada. Bunlar var da yetersiz mi kendilerince? Cumhuriyet Halk Partisi’nden, Doğru Yol ve Demokrat Partisi’nden, İşçi Partisi’nden, ÖDP’den kopup bu kongreye koşanlar gerçekten neyin peşinde acaba…!
Bugüne kadar neleri başarmışlar da bugün vatan kurtaran kahraman rolüne soyunmak istiyorlar. Şimdi üstteki paragrafta isimlerini sıraladığım kişilere biraz daha dikkatli bakarmısınız. Sağcı CİNDORUK’la solcu Ali TOPUZ yıllar sonra hemfikir olmuşlar işe bak…! Yıllardır Yaşar OKUYAN’a faşist diyen Kamer GENÇ kendisine yıllardır komünist diye hitap eden OKUYAN’la yanyana, başbaşa, kafa-kafaya…! Bu ne ilginçliktir ki yıllardır birbirleriyle çatışma halinde olan bu isimler hükümetin BARIŞ süreci karşısında BARIŞıyorlar…!
*** *** ***
Ticaret ve Sanayi Odası ile birlikte aynı güne tesadüf eden Ticaret Borsası seçimleri ile ilgili yorumlarımızı ertelediğimizden mütevellit şahsımıza yöneltilen eleştriler iyice çoğaldığından yazmak gerek diye düşünüyorum. Zira meraklılar bizi topa tutacak…
*** *** ***
Yaklaşan Belediye seçimleri öncesi bazı arkadaşları doğum sancısı vayahut sinek tutmuş olacak ki mevcut hükümetin Uzunköprü kanadına ders vermekten ziyade ilçedeki yerel yöneticilere adeta destur çektiğini zanneden zihniyet bir yandan aklı sıra İlçe Başkanlığına gözdağı verirken diğer yandan Bakan MÜEZZİNOĞLU’na da gönderme yapıyor, yerseler…
Olacak olacak o zat AK Parti’li de olacak neden ciyaklıyorsunuz ki Süleyman SOYLU nasıl partili ve hatta senin Başbakan’ın Genel Başkanının Yardımcısı olduysa o da olacak. Mevcut hükümetin politikaları sayesinde artık eskisi gibi ;
“Bu CHP’li, bu solcu, bu bizden değil, bu içiyor, bu namaza gitmiyor.” gibi kaybedici söylemlerle siyaset yapılmıyor bu memlekette. Başbakan Mevlana örneğindeki siyasetle insanları kucaklıyor, ne olursan ol yine gel diyor. Kimseyi yargılamıyor, dışlamıyor.
CHP’nin aşırı solcusu Ertuğrul GÜNAY bu hükümette Bakan oldu. Edirne’nin aşırı solcusu Erdal KALKAN bu partiden milletvekili oldu. Eeee ne oldu bu adamların solculuğuna… Kim engelledi, kim bir şey diyebildi bu kişilere. Demokrat Parti’nin eski Genel Başkanı SOYLU, Saadet Partisi, HAS Parti eski Genel Başkanı Numan KURTULMUŞ bugün senin partinin Genel Başkan Yardımcıları… Siz mi karar vereceksiniz partiye kimlerin katılıp katılmayacağına. Adama demezler mi o zaman ; “Siz kimsiniz? Zurnanın son deliği” diye…”
Madem HALK var diyorsun o zaman sen kim oluyorsun? Bırakın böyle boş işleri de kimlerin nereden aday ya da aday adayı olacağına da HALK karar versin olsun bitsin… İşin mi yok kardeşim senin, başına iş alacaksın iyice batacaksın, çamura saplanacaksın…
*** *** ***
SÖZÜN DİBİ ; (Aramızda kalsın kimseye demeyin ama bugünkü yazı hiç hoşuma gitmedi, siz yine de çaktırmayın.)