Geçen yolda satıcının birine rastladım ; “ne satıyorsun?” diye sordum. “Akıl+insalık” dedi. Arkama baktım Belediye Başkan özentisinin biri geliyor ;
“ıyi bari şuna da yarım gram ver ama tart’ta ver.” Deyip topukladım. Uzunköprü’de birileri Belediye Başkan adaylığı konusunda internet üzerinden anket falan yapmış, iyi de yapmış bana göre. Yapılan anketlere inanırsınız, inanmazsınız, doğru bulursunuz veya bulmazsınız o sizin bileceğiniz bir şey tamam da neden anket yapan kişilere müdahale ediliyor ki yoksa halkın anketlere gösterdiği ilgiyi mi hazmedemiyorsunuz.?
Yapılan oylamalarda birilerinin isimleri ön plana çıkınca alt sıralarda kalanlar endişe ve korkularını gizleyemez hale düşüyorlar ya bu duruma gülerken insanın bir yerleri şişiyor inanın.
Neyse aslında mevzu bu değildi bugünkü bu yazı. Asıl yazı tarihi taş köprünün ve yeni köprünün karanlıkta bırakılmasıydı ama bizim gazete benden önce atlamış meseleye bugünkü manşet haberi ile, onun için ben de yazıp pişti olmayayım diye vazgeçtim şimdilik.
*** *** ***
Geçen CHP’deki istifaları (yurt genelinde) yazınca Uzunköprü’dekiler köpürmüş, demokrasiden ve özellikle cezaevindeki gazeteciler için en fazla ifade özgürlüğünü savunan ve konuşan bir siyasi parti ifademizi kullanırken bunu hazmedemiyorlar, çelişkinin danizkası değil mi şimdi bu.
CHP’deki istifalar bir türlü kurumuyor, erimiyor ki hergün bir yenileri yeşeriyor baksanıza şimdi dün de Nevşehir Merkez ılçe Yönetim Kurulunun 17 Üyesi topluca istifalarını basmışlar. Hal böyle olunca Edirne’de ise ıl Başkanı Teoman ÖZDÖL’ün görevden alınacağı konuşuluyor.
Dün bu yazılarla ilgili olarak partinin duayenlerinden biri diye bilinen büyüğüm lütfedip aradı, dediklerini aynen aktarıyorum ;
“Yahu KASABALI partili olarak seni ve yazılarını en fazla biz CHP’liler okuyor ve takip ediyoruz. Tamam tespitlerin çok doğru ve yerinde ama çok yükleniyorsun.” Sözleriyle sitemlerini paylaşınca içimden ;
“Adam haklı be KASABALI dedim, bundan böyle fazla vurmamak lazım.” Dedim ki. Paaat diye bir telefon daha, telefonun sair ucunda gene bir CHP’li. Peki o ne diyor? Onuda diyeyim ;
“Daha sert KASABALI, daha sert. Reklamın iyisi kötüsü olmaz, partimiz gündemde kalsın da nasıl kalırsa kalsın…!”
şimdi siz ne dersiniz bu işe. Biri “kalk gidelim” bu diyardan derken öteki ise “otur oturduğun yerde” demiyor mu…!
*** *** ***
Ne yalan edeyim bu partinin Genel Başkanına da hastayım hani. Eskiden BAYKAL’ı ağzım bir karış açık izler ve dinlerdim. şimdilerde ise KILIÇDAROğLU ile birlikte MHP’nin Oktay VURAL’ını, CHP’nin Muharrem ıNCE’sini dikkatle dinliyorum. Diğerlerini ise dinlerken ağzımdan sinkaf düşmüyor. Anladınız siz o diğerlerini…!
KILIÇDAROğLU dün yine kılıçtan keskin sözler etmiş ben de gazetelerden okudum. Ne dediğini sizlerle paylaşayım istedim. Sözlerinin içinde gazeciler olunca gücüme gitti de ondan paylaşıyorum başkada bir kastım yoktur. (arzederim)
ışte KILIÇDAROğLU’ndan inciler ;
“Dolayısıyla baktığınız zaman terörist olmayan yok zaten. Genelkurmay Başkanı terörist, kuvvet komutanları terörist, generaller terörist, yazarlar, gazeteciler, rektörler terörist… Poşu bağlayan üniversite öğrencileri terörist. Kimse yok ki onun dışında. O zaman bu salondakiler de terörist. Merhaba terörist arkadaşlar.”
Yani konuşma yaptığı salondaki insanlara resmen olmasa da gıyaben ya da hicivli bir şekilde ; “Teröristler” demiyor mu…! Diyor işte okudunuz ya.
şimdi çok af buyrun ama ben bugünkü yazının başlığını hicivli de olsa, şaka olarak da olsa ;
“Merhaba terörist okurlar” diye atsaydım beni topa tutardınız değil mi? Sizlere olan saygımdan, gazetecilik ilkemden, terbiyemden ötürü haddimi aşmamak için böyle bir saygısızlığı yapamazdım, yapmadım bakın.
Peki neymiş terörist sözlük manasına baktım. Aynen alttaki gibiymiş ;
“Yıldırma, cana kıyma ve malı yakıp yıkma, korkutma.”