Gelecem anana dünüre Sende gelirsin bana teşekküre…!

Öyle ya da az-biraz da olsa sessiz sedasız fırtınalar koparılmış olsa da yarım asra yakın bir zamandır (48 yıl) Belediye olan Kurtbey beldesi referanduma rağmen ve özellikle Hamidiye köyünün inadıyla diyelim Belediyeliğe veda etti. Beni partisi, purtisi ilgilendirmez, ama Mübeccel Başkan kısa bir zaman süreci içerisinde yapmış olduğu çalışmalarla elinin hamuruyla hemde muhalefet olmanın dezavantajıyla […]
Yazarlar - 27 Kasım 2012 09:48

Öyle ya da az-biraz da olsa sessiz sedasız fırtınalar koparılmış olsa da yarım asra yakın bir zamandır (48 yıl) Belediye olan Kurtbey beldesi referanduma rağmen ve özellikle Hamidiye köyünün inadıyla diyelim Belediyeliğe veda etti.

Beni partisi, purtisi ilgilendirmez, ama Mübeccel Başkan kısa bir zaman süreci içerisinde yapmış olduğu çalışmalarla elinin hamuruyla hemde muhalefet olmanın dezavantajıyla bile istenilince neler yapılabileceğini cümle aleme göstermiş, halkının gözünde ömür billah Başkan olarak kalmayı başarmış bir isim olarak tarihteki yerini alacaktır elbet.

Kurtbey’in Belediyelikten düşürülmesi için bazı siyasilerin köylülere ;

Bakın belediyeye bağlanırsak yarın sizin sırtınıza tarla vergisi yükleyecekler, bakkala tabela vergisi, vatandaş çöp vergisi kamburu getirecekler

Edebiyatıyla köylülerin caydırıldığı halk arasında ayyuka çıkmış bir şekilde dilden dile konuşuluyor. Neyse bundan zira konuşmanın, inatlaşmanın kimseye hiçbir faydası olmadığı gibi iş bitmiş ya da Kurtbey’in işi bitirilmiştir.

***                             ***                             ***

Gelelim Cumhuriyet Halk Partisi’nin geçen hafta ıpsala’da düzenlemiş olduğu Çeltik Mitingine. Bizim gazete sözkonusu mitingin hakkını dünkü sayısında en tepeden duyurmuş zaten. Mitingin resimlerine göz atarken CHP’lilerin ne kadar salon siyasetçisi olduğunu söylemeden geçemeyeceğim. Yan yana dizilmişler, çömelmişler, dikilmişler SOL kollarını havaya dikmişler 12 Eylül öncesinin görüntülerini sergilemişler. ış mi bu şimdi? Bitmedi mitingin adı çeltik, bir göresin ki miting alanında ne bir çeltikçi ve ne de kasketli bir çiftçi…

Kırmızı kaşkollu, takım elbiseli, rengarenk kravatlı en çok da slogan ve nutuk atmaya meraklı insanlar.

Miting akşamının resimlerini ise ne siz sorun, ne de ben anlatayım. Tostoparlak masalarda yiyemeyeceğin kadar meze ve içemeyeceğin kadar rakı, kafalar biraz demlenince SOL’dan sağa şarkı da şarkı. Birbirlerine dayanmışlar adını da Dayanışma Yemeği koymuşlar…

***                             ***                             ***

Cumartesi günü AK Kadınlar’ın genişletilmiş bir toplantısı daha varmış düğün salonunun tekinde, davetli olmadığım için kasıtlı olarak icabet etmezken toplantı sonrasında benim gibi bazılarının da katılmadığını, onları salonda göremediklerini kulağıma üfleyen aynı partinin efratları ;

“Bundan sonraki toplantılara gelmemesi, durup durup beyanat vermemesi partinin geleceği için daha hayırlı ve iyi olur.”

Derlerken sözkonusu toplantıya ikide bir ; “Ben Belediye Başkan adayı olacam” diyen zat-ı muhteremin de toplantıya katılmadığını veyahut kaçırmış olabileceğini öğrenince ne üzüldüm, ne üzüldüm bilemezsiniz. Sonradan kafamı toparlayınca bu kişinin toplantıya bilerek katılmadığını mutlaka bazı ince hesaplarının olduğunu düşünmeden edemedim ne yalan edeyim…

***                             ***                             ***

Hala şu bir zamanlar devleti dolandırmaktan Hakim karşısına çıkmış olan PKK ve onun başı hakkında televizyon ekranlarında ; “Apo parti Genel Başkanı olsun, Meclise girsin” “Apo’ya ev hapsi verilsin” diyen Mehmetali BıRAND diye bir şowmen var ya ben de buradan kendisine destek veriyor ve diyorum ki ;

Madem Apo’yu bu kadar çok seviyorsun, tamam Apo’ya ev hapsi verilsin, Meclis’e girsin, hatta evlendirilsin. Bak bu konuda kendisine söz veriyorum yardımcı olurum. Eğer BıRAND’ın anası sağsa ve de güzelse Apo’ya da yakışırsa ben dünürlüğe gitmeye hazırım. Bundan güzel kıyak da yapamam hani…! BıRAND’a hem enişte ve hem de baba’lık bulduk…

***                             ***                             ***

ıktidar partisinin Uzunköprü kanadında her ne kadar Belediye Başkan adayının kim olacağı hala tartışma götürse de asıl pandominonun Belediye Meclisi sıralamasında kopacağı ifade ediliyor ki Meclis Üyesi sıfatına erişebilmek için neredeyse Yönetim Kurulu Üyelerinin hemen hemen hepsinin bu yükü kaldırıp kaldıramayacağının hesabını yapmadan aday olmaya karar verdikleri ifade edilirken sıralamaya giremeyecek olanların hallerine şimdide üzülüyorum.

Zira kendileriyle görüştüğüm adaylar şimdilik kendilerinin sıralamaya gireceklerine kesin gözüyle bakıyorlar. Bazıları ise ortaya öyle isimler atıyorlar ki ortaya attıkları bu isimler konusunda beni bile ikna edebiliyorlar.

Örneğin ben değerli partili arkadaşım yönetim kurulu üyesi Abidin KAZANÇ’ın Belediye Meclisinde mutlaka yer almasını söylerken birçok partili ise KAZANÇ’ın Belediye Başkan adayı olması halinde hem parti içerisinden ve hem de parti dışından destek göreceği ısrarla tekerrür ediliyor.

Bu da parti üst yönetiminin bileceği bir şey, zira KAZANÇ geçmişte bağlı bulunduğu partiyi tek başına sırtlamış, olmayacağını bile bile dik durmuş ve siyasette onurunu, kişiliğini korumuştur. Ancaaak, iş adaylık için gerekli olacak olan maddiyata gelince işte bu beni de üzen tek neden…

 

BENZER HABERLER