GAZİ TURHAN BEY

Geçen Cuma günü Gazi Turhan Bey’i anma şenliklerinin 9.’sunu eskisi gibi coşkulu olmasa da yine hoş bir seda ile kutladık. Mevlid-i Şerif okunmasının ardından Cuma namazının edası namaza müteakiben yapılan konuşmalar ve mehteran takımının gösterisi Kırkkavak köyü muhtarlığının pilav ve ayran ikramından sonra gece de Adalet Meydanında yapılan müzik gösterisi ile sona erdi. Gazi Turhan […]
Yazarlar - 11 Haziran 2013 12:10

Geçen Cuma günü Gazi Turhan Bey’i anma şenliklerinin 9.’sunu eskisi gibi coşkulu olmasa da yine hoş bir seda ile kutladık. Mevlid-i Şerif okunmasının ardından Cuma namazının edası namaza müteakiben yapılan konuşmalar ve mehteran takımının gösterisi Kırkkavak köyü muhtarlığının pilav ve ayran ikramından sonra gece de Adalet Meydanında yapılan müzik gösterisi ile sona erdi.

Gazi Turhan Bey anma şenlikleri nereden çıktı? Nerden başladı? Buna biraz değinmek istiyorum. 1997 yıllarında kaybettiğimiz rahmetli araştırmacı gazeteci merhum sayın Tahsin ARIKAN bu olayın mimarıdır. İbrahim ÜZREK’in Belediye Başkanlığı yaptığı 1985’li yıllarda Uzunköprü’de tarihe malolmuş ne kadar atıl halde olan eser varsa, Osmanlı Devletinin Akıncı Beyleri ve ordu komutanlarının mezarlarını bulup onlara birer mezartaşı koydurdu ve Uzunköprü halkına tarihini hatırlatmıştır.

Benim yakından tanıdığım ve kendisinden çok şey öğrendiğim Tahsin ARIKAN’ı rahmet ve minnetle anıyor, Allah’tan gani gani rahmet diliyorum. 1996’lı yıllarda Ali ERDİM ve arkadaşları ilk olarak Gazi Turhan Bey Kültür ve Yaşatma Derneğini kuruyorlar, o yıllarda ilk anma şenlikleri başlıyor. Milliyetçi HAREKET Partisi’nin yükselme devrine girdiği yıllarda kutlamalar büyük bir coşkuyla yapılıyordu. Be coşku daha sonraları kayboluyordu, bugüne kadar Gazi Turhan Bey’in türbesinin ve mescidinin atıl bir durumdan bu hale gelmesinde en büyük paya sahip üç dönemdir köy muhtarı ve Süt Üreticileri Birliği Başkanı sayın Şeref ATEŞLİ’dir.

Kutlamaların resmi olarak yapılmasında ve bugünlere taşınmasında Kaymakam İrfan BALKANLIOĞLU, bir önceki Belediye Başkanı sayın Ercan ÇOBANOĞLU’nun büyük gayretleri olduğunu da unutmamak lazım. Yıl 1999, ANAP İlçe Başkanıyım Şeref ATEŞLİ’de benim Yönetim Kurulu Üyem. Köyün elektrik hattının çekilmesi lazım,  Ankara’ya gideceğiz. Elinde Gürses Gazetesi ile gelerek ;

“Abi Gazi turhan Bey’in türbesini ve mescidinin onarımını yapmak için Vakıflar Bölge Müdürlüğüne müracaat ettik. Ankara’dan da kurcalayalım.”

Rahmetli Evren BULUT’da o dönemin Edirne milletvekili, Ankara’da elektrik işini halledince Evren abi bizi Vakıflardan sorumlu Devlet Bakanı Yüksel YALOVA’ya çıkardı. Bakan muhtarı dinledikten sonra ilgileneceğini söyledi. Ankara’dan dönerken Müsteşar bizzat muhtara telefon ederek 20 milyar ödenek ayrılıp, Vakıflar Bölge Müdürlüğüne gönderileceğini müjdeledi.

O dönemde çıkarılan yeni Tütün Yasası Bakanı istifa ettirince bir netice alınamadı. Sayın Şeref ATEŞLİ işin peşini bırakmadı, 2002 yılında iktidara gelen AK Parti ve zamanın Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’ın da kapısını çalan muhtarı yalnız bırakmayarak gerekli işlemlerin yapılması ve takibi için Kültür Bakanı Atilla KOÇ’un yardımını istedi. Bu tarihi mirasımıza sahip çıkılmasını tavsiye etti. 570 milyar muhammen bedelle bu hale gelen türbe ve mescit, hem Kırkkavak köyünün ve hemde Uzunköprü’nün tarihi esere kavuşmasına sebep oldu.

Son kutlama önceki yıllara önceki yıllara bakarak biraz buruk geçsede, daha önce türbe ve mescide sahiplenmek için birbiriyle dalaşan siyasiler ve grupların bu yıl anma töreninde olmamaları bu etkinliğe verdikleri önem ve değeri ortaya koyuyordu…! Bu düşünce de onların , “Biz varsak varız, yoksak yokuz anlamını taşıyor.” Manasına geliyordu. Tarihi eserler konusunda bile önce siyasi görüşlerimizi ön plana çıkarıyoruz, keşke Belediye Başkanlığı kendilerindeyken cümbürcemaat orada olan Demokrat Partililer bu eserin bugünlere taşınmasına sebep olan işin kurucuları MHP’liler ve de eseri bu hale getiren onarımının maddiyatında en büyük pay sahibi AK Partililer iki-üç yıl öncesine kadar atıp-tutarken mangalda kül bırakmıyordunuz şimdi yaptığınız esere dahi sahip çıkamıyorsunuz.

Muhtarı sever ya da sevmezsiniz, o eser Kırkkavak köyünün ve Uzunköprü halkınındır bu vesileyle diyoruz ki tarihine ve halkına sahip çıkmayana günü gelince halkta sahip çıkmaz…

 

BENZER HABERLER