Tehlikeli bir dönemde yaşıyoruz, insanlar kendine hükmetmeyi öğrenmeden dünyaya hükmetmeyi öğrenip çabalıyorlar.
“Nankör insan, herşeyin fiyatını bilen fakat hiçbir şeyin değerini bilmeyen insandır.” Durduk yere insanlar neden kendilerine ya da yaşadıkları yerleşim bölgelerine nankörlük ederler ki. Belediye Başkanı ışBıLEN’in Atık Su Projesi için hazırlatıp bilboardlara koydurduğu afişler ilk etapta benimde sırf kendi reklamını yapıyor diye ilgimi çekmese de tepkime neden olmuştu.
Bence buna gerek varmıydı diye düşünürken bu projeyi kim yaptırıyor? Parasını, ödeneğini kim verecek? Falan gibi yersiz yurtsuz tartışmalar başlatıldı ilçede. Yok efendim proje DSı’nin miş, yok efendim kaynak hükümetmiş te, neden o zaman açılış için hükümetin Bakan’ı gelsinmiş falan filan.
Mevcut hükümetin CHP Belediyelerinin olduğu il ve ilçelere hizmet kısıtlama ya da götürmeme gibi bir lüksü olabilir mi? Olamaz, kendi Belediyelerini kayıramaz, eşit davranmak zorundadır hatta buna mecburdur.
ışBıLEN elbette Atık Su Projesinin temelinin atılması ya da açılışı için mutlaka halkına duyuruda bulunacaktır. Bunu da gerek mahalli gazetelere ilan, haber, duyuru şeklinde ya da bilboardlara yaptırdığı afişleri asarak yapacaktır. Ne var bunda?
Yukarıda da dedik ya insanlar kendilerine hükmedemeden kainata hükmetmeyi deniyorlar. Ne kadar ayıp. Uzunköprü yıllardır “ben yaptım” egosundan kurtulamadı gittiği gibi “biz yaptık” diyerek paylaşmasını öğrenemedi. Baraj yapılır birileri çıkar greyderin tepesine kepçe operatörü gibi pozlarla hava basar. Köprü yapılır, görmemişçesine köprünün tepesinde iftar çadırı kurulur. Okul, yurt, yüksekokul, her neyse Uzunköprü’ye kazanımlar edinilir ama bırakın ilçedeki muhalefeti, devleti, hükümeti bu yapılanları sahiplenmeye çalışanlar sürekli belli başlı adamlar.
ılçeye kazandırılan bu yatırımlarda başta Belediye olmak üzere, Oda’lar, Dernekler, hayırseverler hatta devlet adamları yok sayılırcasına arka plana itilirler. Bu kazanımların karne notunu verecek olan sonuçta her zaman olduğu gibi ilçe halkı olduğuna göre bu kendini yırtmalar neden?
Ancaaaak, Uzunköprü’ye gerek sivil toplum kuruluşları, gerek devlet kurumları ve gerekse hayırsever vatandaşlar tarafından kazandırılan yatırımları kendilerine basamak yapmak isteyenleri bizim gibi toplumun aklıselim insanları çok iyi biliyor. Dedik ya kendine hükmedemeyen diye işte bu tipleri kastetmiştim.
ılçeye bir şekilde getirilen ya da getirilecek olan bu yatırımları sahiplenirken yolda çakı bulmuş çocuklar gibi bir de gazetelere poz ve beyanat vererek asıl yanlış içerisine düşenler yaptıkları yanlışın hala farkında değiller ya insanın bunlara zavallı dememesi içten bile değil yeminle.
“Düzeltilmesi gereken bir yanlışlık, doğruluktan daha ağır bir yüktür.” Bu dediklerimin yükü gerçekten hafife alınacak cins ve kilogram falan değil, zaten bu yükü kaldırabilecek kapasiteye sahip olmuş olsalardı yanlışı yapmaz, sonuçlarına katlanmazlardı.
Boşuna dememişler ;
“Gökkuşağına ulaşmak istiyorsan yağmura katlanmak zorundasın.” Diye.
Uzunköprü’de ucuz siyasi şovmen olmayı deneyeceğine insan önce adam gibi adam olmayı denese de biz de bu konularla milletin kafasını yormasak ne iyi olurdu ama böyle cevherleri ara da bulasın.
KÜPE OLSUN ;
“Bir düşünce ekersin, bir eylem biçersin.
Bir eylem ekersin, alışkanlık biçersin.
Bir alışkanlık ekersin, karakter biçersin.
Bir karakter ekersin, kaderini biçersin.”