Seçimler bitmedi, Cumhurbaşkanlığı 2. Tura kaldı, Pazar günü tekrar sandık başındayız.
Oysa daha birinci aşamada yani 14 Mayıs’ta gösterilen adayların, yapılan seçimlerin sonuçlarının yeteri kadar yorumu, tartışması yapılmadı.
Bu kadar pahalılık, enflasyon, yüksek döviz kuru varsa iktidar yıpranır.
Dolayısıyla iktidarı terk eden seçmen kesimi kafasına yatan muhalif partileri destekler.
Yani iktidarın oyu azalırken muhalefetin oyu yükselir.
Bildiğimiz klasik siyaset mantığı böyledir.
Ama Edirne’de bunun mantığın bir kısmı işlemedi.
Evet, iktidarın oyu düştü ama ana muhalefetin oyu da düştü.
Edirne’de yüzde 5’in üstünde oy kaybeden CHP’nin “Efendim, oylarımız İYİ Parti’ye gitti” gibi bahanelerini duyuyoruz.
Geçin bunları.
Elimizde bu kaçan oyların gerçekten İYİ Partiye gittiğini ölçecek bir yöntem veya sistem yok ama genel kanı böyle.
Bu doğrudur da.
İyi ama bu bahane değil ki.
Bir daha ki seçime de bir başka partiye gitsin, siz yine aynı bahanelerle avunursunuz o zaman.
Siyasette böyle bir bahane, böyle bir sistem yok.
CHP’de bu komik bahaneleri bulup üyeyle, seçmenle alay etmek yerine “Arkadaş biz nerede hata yaptık” demek yok.
Gerçi, “Biz nerede hata yaptık?” diye sormaya gerek yok.
“Hata” belli…
Seçmenine ;“Ben liste yaptım, elin mecbur oy vereceksin” demişsen hata orada. Uzun boylu tartışmaya gerek yok.
Şimdi bu satırları neden mektubumun arasına serpiştirdiğime ve sıkıştırdığıma gelince gazetenin birinci sayfasındaki CHP eriyor, bitiyor, gidiyor haberinden ilham aldım ve esinlendiğim için sizlerle bu düşüncelerimi ve satırlarımı paylaşayım istedim. Zira gene bizim gazetenin geçenlerde yapmış olduğu seçim neticelerini inceleyince benim fikrimle bugünkü bahsettiğim o haberin örtüşmediğini gördüm. Kaldı ki 14 Mayıs seçimlerinde özellikle köylerimizden neredeyse tamamına yakını CHP’den ve KILIÇDAROĞLU’ndan yana tercihini yapmış, tavrını koymuş.
*** *** ***
Her ne kadar CHP Edirne ve ilçelerinde geriye bakılan seçimlere göre istatistiklere bakıldığında düşüşte olduğunu görsek ve düşünsek de AK Parti ve bizim MHP’nin oylarının sabitlenmiş olduğunu ancak öteki taraftan İYİ Parti’nin oylarında gözle görülür bir artış olduğunu söylersek sanırım sadece gene bizim CHP’lileri telaşlandırmış ve üzmüş oluruz. Zira Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra gündeme taşınacak olan mahalli seçimlerde İYİ Parti’nin çıkaracağı aday için CHP’den destek rica etmesi KASABALI olarak bence son derece normal. Onun için benim İYİ Partililere naçizane önerim mahalli seçimlere şimdiden asılması kendilerinin faydalarına olacaktır.
*** *** ***
Sanırım bu kadar kafanızı ütülemişken meseleyi değiştirelim dilerseniz.
Hani ERDOĞAN düşmanlığından mütevellit hemen hemen her seçim televizyon kanallarının ekranlarına çıkarak sandıklar daha açılır açılmaz kahkahalarla millete CHP ya da KILIÇDAROĞLU’nun kazandığını haykıran ve kesin sonuçlar gelince de ciddi bir biçimde mosmor olan ve kahrolan Fatih PORTAKAL ve İsmail KÜÇÜKKAYA’nın vaziyetine düşmek istemem ama onlar nasıl ki fikirlerini veya düşüncelerini halka açıklıyorlarsa KASABALI olarak sonunda madara olmak pahasına Pazar günü bütün memleket PKK’nın, DHKP-C’nin, ABD’nin, YPG’nin, PYD’nin, LGTB’nin desteklediği KILIÇDAROĞLU’nun aksine milletimiz;
“Patates soğan, gene mi geldin ERDOĞAN…!”
Diyecektir.
Hatırlar mısınız? Sayın ERDOĞAN bindiği beygirden düşünce sizlere güzel bir malzeme çıktığı için günlerce alay etmiş ve dalga geçmiştiniz. Ancak ERDOĞAN karşısına geçen 14 siyasi parti engeline rağmen ve Mecliste çoğunluğun kendisinde olmasına rağmen kendisini millete seçtirmeyi başarmıştır, çok büyük bir risk almıştır. Şimdi de öyle olacak ve her şey sizlerin dediği ve istediği gibi çok güzel olmayacak ve sonuçlanmayacak.
Varsın bizim vilayet ve bağlı bulunan kasabaları KILIÇDAROĞLU desin onu desteklesin, ERDOĞAN’ı kötülesin, kösteklesin bu millet terör destekçilerine gün yüzü göstermesin yeter.
Bakmayın ve sakın aldanmayın sizler şimdilerdeki sessizliğe ve sakinliğe, asıl fırtına seçimlerden sonra önce CHP’de ve onun ardından İYİ Parti’de kopacaktır.