Edirne’nin eski vekillerinden şadan şıMşEK seçimlerin hemen ardından tası tarağı toplayıp stepne memleketi olan Ankara’ya demir atarken ismi unutulmasın gayesiyle zaman zaman yerli yersiz yaşadığı vilayetin değil de Edirne gazetelerine posta güvercini misali mektup postalamaya devam ederken bizim gazatecilerde bu beyanatları herhalde okumaya gerek duymadan sayfalarına taşıyor.
Okumadan diyorum çünkü okusalar beyanatların çelişkilerle dolu olduğunu fark edecekler. Bakın şimdi Edirne gazetelerinin birinde şimşek’in şu beyanatına yer veriliyor ;
“Tıp Fakültesi daha önce karlı bir kurum iken, ne oldu da 2005 yılından sonra zarar etmiştir.
Seçim öncesi işe alınan kişiler, seçimden sonra neden işten çıkarıldılar. Bu kişilere ihtiyaç yok ise neden işe alındılar. Yoksa seçim zamanı siyasete mi? alet edilmiştir.”
Ben de şıMşEK’i teyit ediyorum…! Evet Trakya Üniversitesi siyasete alet edildi, Üniversitede siyaset olmasaydı Recep GÜRKAN CHP’den milletvekili seçilebilirmiydi…!
Bitmedi aynı şıMşEK aynı beyanatına şu ifadelerle devam ediyor ;
“Böylece üniversitemiz bünyesinde bulunan hastanemiz yönetiminin hükümetin her zaman dillendirdiği gibi Sağlık Bakanlığı’na geçmesinin önü de açılmış olmaktadır. Borcunu ödedikten sonra, yapısal değişimlerin de başlayacağı görülmektedir. Yapısal işleyişin hastane yönetiminin Bakanlığa verilmesi anlamına gelmektedir”
Kardeşim siz değilmisiniz hükümetin bazı işletmeleri özelleştirdi diye karşı çıkan. Madem ki Trakya Üniversitesinin borcu var diyorsunuz bırakın o zaman Üniversite Sağlık Bakanlığına bağlansın, hem bağlandıktan sonra denetimi belki daha sağlıklı olacak ne biliyorsunuz?
şıMşEK, Üniverstenin zarar ettiği konusunu gazetelere beyanat vererek çözmek telaşı yerine kendi partisinin vekiline sorup araştırsa daha mantıklı bir yol izlemiş olacaktır bence. Unutmaması gerekir ki Recep GÜRKAN vekil seçilmeden önce bu Üniversitenin Genel Sekreteriydi. Üniversiteye giren-çıkanları, karı-zararı en iyi o bilir. Ben şıMşEK’in bu beyanatını telaşa kapılarak acele ile yapılan bir açıklama olarak değerlendiriyorum.
*** *** ***
Cumhuriyet Halk Partsi’nde bazı eski vekillerle birlikte Belediye Başkanları istifa etmekle kalmayıp, üstelik tam zıddı bir siyasi partiye hükümet partisine katılarak nazire yaparlarken Milliyetçi Hareket Partisi’nde ise yaprak dökümü sürüyor.
Partinin günden güne ve göz göre göre eriyip gitmesine göz yuman bir Genel Başkan BAHÇELı bu tavrı ile milletin de gözünden düşüyor maalesef. Son Kurultay seçimimde sırf kendisine muhalefet ettiler diye parti binasının kapısına kilit vuracak kadar asileşen BAHÇELı ülke insanının umutlarını da çöpe atmış gibi bir izlenim oluşturdu zihinlerde.
Muğla, Çankırı, Edirne, Konya, Sakarya, Rize ve Kütahya’dan sonra şimdi sırada hangi il ve gelecek diye hem partililer ve hemde normal insanlar merakla, umutsuz ve huzursuz bir şekilde bekliyor.
“Ne kaya kaleler, ne demir kapılar, ne çelik silahlar yolunu kesmeyecek. Yarı cihan ümmetiyle dövüşeceksin. Ezdikçe mağrur, ezildikçe meyyus olma! Daima didin ve öğren, daima iste ve yüksel..! Adil ve rahim ol..! Korkutmaktan ziyade sevdirmeye çalış…!”
(A.Hikmet Müftüoğlu)
Ancak gelin görün ki BAHÇELı rakip siyasi partileri korkutmak ve Milliyetçi Hareket Partililerini sevdirmek ve sevindirmek yerine kendi partililerini küstürüyor, üzüyor yazık…
Hani nasıl derler ;
“Gemide bir kaptan vardır gerisi mürettebattır, kalbimde bir şey vardır gerisi teferruattır.”
MHP’nin de kaptanı var ancak mühim olan mürettebattır, aslolan kaptan olmak değil şimdilik dümenine yapıştığın gemiyi batırmamaktır…
*** *** ***
Yeni açılacak olan üniversite ile ilgili geçen yazımızda altyapı eksikliğine işaret edip dikkat çekmştik ya bunun yankıları gelmeye başladı bile.
Üniversite konusundaki tespitimizin doğruluğunu teyit edenler ;
“Evet dört bine yakın öğrenciyi nerede barındıracağız” serzenişleri başlamışken bende kendi üslubumca adres gösterdim şöylecesine ;
Salacaksın bu öğrenci gençleri ilçenin en işlek caddesi Gazi Caddesine, eee ne yapacak bu çocuklar bu caddede? Caddede neler var bir göz atalım o zaman. Bütün bankalar burada, tavuk dönerciler, kontörcüler, eczaneler, cep telefoncular ve daha neler neler. Çocuklar sömestr tatillerinde memleketlerine döndüklerinde Uzunköprü’yü anlata anlata bitiremezler inanın.
ışte Uzunköprü’nün en kolay,kısa ve doğru yoldan ilçemizin tanıtım ve reklamı….!