duydunmu sayın müdürüm bu yazım size ilk mühürüm…

Günümüzden en az yirmi-yirmibeş yıl öncesiydi, o yıllarda GÜRSES Gazetesi’nde yazarken tanışmıştım Uzunköprü’ye yeni tayin olan Emniyet Müdürü ile. Adamın adını hiç unutmam Ahmet GÜNGÖR’dü. Havadan sudan sohbet derken muhabbet il ve ilçelerin asayişine isabet etmiş ve o dönemin Emniyet Müdürüyle neden böyle? Sorusuna yanıt aradık birlikte. Dedim ki kendisine ; “Bizim Trakya insanı kuzu […]
Yazarlar - 15 Mayıs 2013 09:40

Günümüzden en az yirmi-yirmibeş yıl öncesiydi, o yıllarda GÜRSES Gazetesi’nde yazarken tanışmıştım Uzunköprü’ye yeni tayin olan Emniyet Müdürü ile. Adamın adını hiç unutmam Ahmet GÜNGÖR’dü. Havadan sudan sohbet derken muhabbet il ve ilçelerin asayişine isabet etmiş ve o dönemin Emniyet Müdürüyle neden böyle? Sorusuna yanıt aradık birlikte.

Dedim ki kendisine ; “Bizim Trakya insanı kuzu gibidir, gerek Adliyeye, Mahkemeye ve özellikle de polis karakoluna ifade vermeye giderken korkudan dizleri titrer. Ama diğer yörelerde bu böyle değil…! Neden?” Emniyet Müdürü GÜNGÖR benim bu sorumu yine Emniyet ağzıyla yanıtlarcasına ;

“Benim insanım karakola gelirken kütüphaneye gelir gibi gelmelidir, çekinmemelidir.” Deyince şaşırdım. Zira Uzunköprü insanı hala karakola gitmeye korkar, çekinir. Bırakın polisi şimdilerde Uzunköprü insanı kapısına dikilen postacıdan bile ürker hale geldi, Adli bir evrak getirecek diye…!

Ama o yıllardan sonra çooook şeyler değişmiş olacak ki bizim ilçe halkından bir takım kanı ve sütü bozuklar polise bile diklenir, sinkaf eder ve el kaldırır olmuşlar hayret cesarete bak demiyecem de terbiyesizliğe bak diyecem. Haftanın ilk günü Pazartesi saat 15.00 sularında karılı birahaneler caddesinde (Anabacı) birahaneden dışarı fırlayan iki vatandaş ellerinde bira şişeleriyle terör estiriyorlar, etrafa küfür, hakaret, şiddet savuruyor bizde cadde esnafı ve yoldan geçenlerle birlikte dizi filmi izler gibi izliyoruz yazık.

Neyse ki Emniyetin acar ekiplerinden iki (çok genç) polis memuru ekip otosuyla olay yerinde bitiveriyor. Seyircilerle birlikte bizimde kombine bilet sahibi olduğumuz tribünlerden ; “Hah tamam şimdi Emniyetteyiz” diye düşünürken polislerin daha stajyer olduğunu anlayan sarhoş efeler izleyen halktan da cesaret alarak daha da efelenerek polise el-kol hareketleriyle, sözlü sataşmalarla uzun süre direndiler.

İki sarhoşla başedemeyeceklerini anlayan polis memurları çareyi yardım çağırmakta bulacaklarını umarlar ve öyle de yaparlar. Aradan beş dakika sonra bir ekip daha gelir, yetmedi trafik ekipleri de olay mahalline intikal ederler biz yaklaşık 70-80 kişi cadde esnafı ve caddeden geçen insanlarla hala toplumu her türlü rahatsız eden bu iki kişilerin her an Emniyet otosuna alınacağını beklerken zzıııınnnkkk…! Olay yerine asayiş ekipleri, dediğimiz sivil polisler intikal ediyoooor….! Evet ediyoooor ve ettti. Ama hepsi o kadar intikal ettiler ve gittiler….!

Sonra ne mi oldu? Orada toplanan ahali filmin sonunun hüsranla bitmesinden duyduğu öfkeyle polislere söylene söylene olay yerini terk ederken bize bu hadiseyi yazmak düştü. Bitti mi? Henüz bitmediiiii. Olayı seyreden kalabalık macerayı benimde seyrettiğimi görünce etrafımı sararak ;

“KASABALI her moka maydonoz olursun bunu da yazsana, ama sıktıramazsın ki…!” deyince celallenip bende oturdum klavyenin başına. Ve dedi ki insanlar bana ;

“Köyden bir traktör gelse daha şehir girişinde trafikçiler ceza yazmak için mutlaka köylüye ceza yazmak için bir kulp bulurlar ve yazarlar. Şehir merkezindeki kasksız motosiklet sürücülerini toplamak, motorlarına el koymak kadar ilçenin asayişini sağlamakta polisin asli görevidir.”

Ama gelin görün ki (gördük ki) Emniyet Müdürlüğüne bağlı bir değil, iki değil, tam üç POLİS EKİBİ…! iki sarhoşu Emniyetin aracına bindirmeyi beceremedi. Yarın bu iki serseri ve onun gibiler Emniyetin bu toleransından cesaret alarak halkı daha fazla rahatsız etmeyeceği ne malum…! Belki olaya bizim gibi SEYİRCİ kalan polis memurları ellerindeki telsizlerle vaziyeti Amirlerine, MÜDÜRLERİNE basit bir olay gibi yansıtmış olabilirler, belkide kendilerine yapılan hakareti örtbas etme yoluna gitmiş olabilirler ama biz bu kasabada yaşayan insanlar olarak ne halkımızı ve ne de polisimizi rahatsız edenlerin cezasız kalmalarına müsaade edemeyiz sayın Emniyet Müdürüm bu size ilk yazılı mühürüm…!

 

BENZER HABERLER