“Helal olsun kadına beee…!” demek geliyor içimden ancak bunu demeyi Pazar gününden sonraya erteliyorum şimdilik. MHP’li Ferizli Belediye Meclis Üyesi Nadide DÜLGER’den bahsediyorum, Pazar günü yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Başbakan ERDOĞAN’ı destekleyeceğini açıklayarak basıyor partisinden istifayı ve bağımsız kalıyor. Üstelik bir bayan partili bu kadar cesareti kendinde bulabiliyor ve erkek parti üyelerine parti içi demokrasi dersi verebiliyor.
Hem ne diyor Ekmeleddin Bey ;
“Bu seçim parti seçimi, milletvekilliği seçimi, Belediye seçimi değil her kişi istediği adaya oyunu verebilir.” Demiyor mu.? Ben de MHP’liyim ama benim oyum ve aynı zamanda vereceğim karar Genel Başkan dahil hiç kimsenin ipotek ve boyunduruğunda değildir, olamaz da zaten. Ben ilkokul talebesi değilim ki nereye oy vereceğimi herhangi birine danışayım, sorayım…
*** *** ***
Bugün Kemal KILIÇDAROĞLU Çorlu’ya gelerek Trakyalılardan Ekmeleddin Bey için destek talebinde bulunacakmış. Sormak lazım kendisine Trakya halkı bugüne kadar Sol’a ya da Cumhuriyet Halk Partisi’ne hep verdi, peki CHP bugüne kadar Trakya halkına muhalefetten başka ne verdi.? Mevcut hükümet Uzunköprü’ye Çakmak Barajını verdi, seneler sonra ikinci köprüyü verdi, üniversite verdi, öğrenci yurtları verdi, TOKİ evleri verdi, duble yolları verdi, tüm bunların yanı sıra Maliye Bakanı Kemal UNAKITAN’dan sonra ikinci bir Bakanlıkla Sağlık Bakanı Mehmet MÜEZZİNOĞLU’nu Edirnelilere verdi.
Uzunköprü CHP’ye Uzunköprü’de iki dönemdir Belediye’yi verdi, Kahveciler Odası’nı verdi, Küçük Sanayi Sitesini verdi, Şoförler Odası’nı, Berberler Odası’nı, Ziraat Odası’nı verdi. Yetmedi Çiftçi Malları Koruma Meclisi’ni verdi, Süt Üreticileri Birliğini verdi, Panko Birliği verdi. Üç İl Genel Meclis Üyesi verdi, bunlara bounus (boynuz değil) olarak DSP ve Genç Parti’yi verdi, hatta son olarak MHP’yi bile birleştirip verdi. Peki CHP Uzunköprü’ye ne verdi.?
Allah’ın izni ve Pensilvanya’nın dua ve beddualarıyla Pazar günkü seçimlerden de bir şey çıkmaz ve 30 Mart’taki gibi sonuç değişmezse işte o zaman bohçasını toparlayıp evinin yolunu tutacak olan siyasi parti Genel Başkanlarının sözünden çıkamayan biz bu partilerin asıl sahipleri yani tabandakiler nasıl tabanları yağlayıp nerelere kaçacaklar işte bunu göreceğiz inşallah…
*** *** ***
Yahu kardeşim bu havaların kime senin, takmış peşine dört kişi kahve kahve gezip aklı sıra Başbakan ERDOĞAN’ın gücünü kendisinde hissettirecek. Aynen öyle tahmin ettiğiniz gibi AK Parti İlçe Başkanı Çağatay Bey’den bahsediyorum. Geçen akşam baktım kendisiyle birlikte tam dört kişi Mutlu KIRMAN, tüpçü Mustafa, birde fırıncı esnafı her yere namzet Dündar RAVALI. Konuşmanın giriş bölümünü yani açılışı Başkan YILMAZ yapıyor, arkasından sazı eline alan Dündar RAVALI döktürüyor da döktürüyor. Karşısında dinleyenler mi onlarda dört kişiden fazla değil, zaten insanlar 30 Mart’ta siyasetçi dinlemekten bıkmış usanmış bu neyin mücadele ve telaşı…!
Ancak ben bu mücadele ve telaşın adını ;
“DÜNDAR RAVALI’YI ÖNÜMÜZDEKİ MİLLETVEKİLLİĞİ SEÇİMLERİNE ISINDIRMA TURLARI.” olarak koydum. Nasıl ama cuk oturmuş değil mi… Dönsene kardeşim sen işine-gücüne hazır herkes Ekmekten EkmeledDİN’den konuşurken anlamadın mı dışarıdan sana Ekmek yok, ne varsa fırınında var. Adam 30 Mart’ta bulamadığı mikrofonu ancak bulmuş bırakır mı desenize, o da haklı…!