Adalet ve Kalkınma Partisi’nde önümüzdeki günlerde yapılacağı söylenen Temayül Yoklaması bugüne kadar yapılan anket sonuçlarını ne kadar etkiler bilemem ama bugüne kadar ki (üç) anketlerden örneğin diyelim ki Sülman çıktı diyelim, Temayül Yoklaması’ndan İdris çıkarsa ne olacak…! Cevabını ben söyleyeyim değişen bir şey olmayacak, zira partinin adayı bana göre belli hemde besbelli…!
*** *** ***
AKİT gazetesi, ölümünün 75’inci yılında tüm yurtta anılan Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk hakkında çirkin bir ilana yer verdi. Tam sayfalık ilanda Atatürk için “Olmasaydı da olurduk” ifadesi kullanılması tam bir skandal olarak algılanırken tutucu gazete eleştri oklarının hedefi oldu. Bu kadar katı ve bir o kadar da dar kafalı bir zihniyet bana bu ülkede düşünce özgürlüğünden dem vuramaz. Ancak Ergenekon ya da Balyoz denildiğinde gözaltılar için, soruşturmalar için vAKİT geçirmeden harekete geçen Cumhuriyet Savcıları bakalım bu gazete ilanı için soruşturmaya gerek duyacaklar mı…!
*** *** ***
Cumhuriyet Halk Partisi Kırcasalih Belediye Başkan adaylığı konusunda zaman zaman olduğu gibi birkez daha ikileme düştü. Henüz daha aday adalığı müracaatı için zaman varken ve bir memurun da aday adaylığı konuşulurken Başkan Suat KARAKAŞ’ın Genel Merkez tarafından tek aday olarak açıklanması parti içerisinde karışıklığa sebep olduğu ve aday adaylığını açıklaması beklenen kişinin bu konuda son derece haklı olduğu partililer tarafından yüksek sesle ifade ediliyor.
*** *** ***
Nedir kardeşim bu Galatasaray’ın ezeli rakibi Fenerbahçe’den çektiği…! Mübarek futbol takımı Fener sanki Galata’nın ezeli değil, eceli… Başbakan ERDOĞAN muhalifi KILIÇDAROĞLU’ndan çekmedi Galatasay’ın Fener’den çektiği kadar beeee….
*** *** ***
Son günlerde apart’larda kızlı-erkekli kalan öğrenciler için ilgili ilgisiz onca insan gerekli gereksiz açıklamalarda bulunurken bende KASABALI olarak ilgisiz bir mevzu ile muhabbetin üstine tuz biber ekeyim istedim.
Valla bana kalırsa kimin ne hali varsa görsün diyecem ama herkesin görmezden geldiği ve işine geldiği gibi ahkam kesen gövdelerin SOL yanları iş DEVRİM NİKAHI’na (!) gelince sap yemiş öküze dönerler…! Hani kendilerine devrimci adını yakıştıranlar Devrim Nikahı adı altında nasıl bir yaşam tarzını benimsemişler bunu da biz çok iyi biliriz hani…!
Devrim Nikahı tanımı internetten alıntıdır ;
“Komunist gençlerin müsait bir yerlerinden uydurdukları nikah çeşidiyle işlerini görmeleri olayıdır. Şimdinin kız kaldırırım diye sırtta gitar üstte CHE’li t-shirt komunist takılan ergenlik gençlerinin biraz daha ilerlemiş versiyonudur yani. Ama unutmayın insanlığı onlar kurtaracaklardır….!”
*** *** ***
DEVRİM NEREDEN BAŞLAR.?
12 Eylül öncesinde iki devrimci grup, bir kahvehaneye oturmuş, Türkiye’ye uyacak devrim tipolojisini tartışmaktadır. Bir grup “bu topraklarda öncelikli olan kırsaldır. İktidar, kırlardan şehirlere doğru kurtarılmış bölgeler oluşturularak, parça parça alınır. Yani devrimin yönü kırlardan şehirlere doğrudur ve devrim kırlardan başlar.” derken, diğer grup ise “iktidarın esas kaynağı şehirlerdir. Şehirleri ele geçirenler, kırları hiç zorlanmadan ele geçirmiştir zaten. Bu sebeple devrimin esas kaynağı şehirlerdir.” demektedir. Sakin başlayan bu tartışma, zaman ilerledikçe alevlenmeye başlar. Taraflar “kır”dı “şehir”di derken neredeyse birbirleriyle kavga edecek duruma gelirler. Nihayet, öteden beri kahvehanede bu tartışmayı dinleyen yaşlı bir amca çıkar ve şöyle der; “yahu gençler, ne diye haybeden tartışıyorsunuz? Bu dedikleriniz için ortak bir yol var. Alın size bir öneri; bence, devrim KIRŞEHİR’den başlar.”
Yani sizin anlayacağınız devrimciler sadece tartışır….!