Gazete köşelerinde vatandaşın arzuhalciliğine soyunurken zaman zaman kurum ya da kuruluşların olmasa da kişilerin hedef tahtasına oturtulsak da şahsımızı hedef alan oklar bazen işyerimize doğru yöneltilse de malum zihniyetler ıskalamaya devam ediyor.
Gazetemiz binamızı gözü götüremeyenlerin bina ile ilgili şikayetlerini Belediye Fen İşlerine kadar götürürlerken neyi amaçladıklarını aslında Uzunköprü kamuoyu bile ;
“Dağdan gelmişin işi bağda olmaz…!” incisiyle değerledirmeye başladı hiç olmazsa bundan haberleri olsun istedim.
*** *** ***
Bizim gazetenin dörtnala muhabiri sevgili kardeşimiz Okan’ın terfi edeceği günlerin çok yakın olduğunu söyleyebilirim bu arada. Dün her iki Bakan’la birlikte Uzunköprü’ye gelen Ulaştırma Bakanı Müsteşarını sakin bir köşede ters köşeye sıkıştıran muhbir Okan Müsteşara ;
“Efendim yeni köprünün ışıkları yanmıyor. Herkes topu birbirine atıyor, n’olcak bu iş?” diye sorunca Müsteşar Okan’ın ağzının payını şu ifadeyle veriyor ;
“Köprüyü yapıyoruz, hizmeti getiriyoruz ancak sahiplenmek ve ışıklandırılmasını sağlamak burada Uzunköprü Belediyesi’ne düşer. Bu ülkenin her yerinde böyledir.”
Yani ne demekmiş efendim, Belediye’nin dediği gibi ;
“Ben ayda 150 bin lira elektrik faturası ödüyorum bir de köprünün ışıklandırma parasını ödeyemem.” demekle olmuyor. O zaman bende sorarım şimdi aylardır peşinde koşturduğunuz KİLİSE’nin elektriğini kim ödeyecek onu da göreceğiz.
*** *** ***
Şimdi biz bu ve buna benzer toplumsal meseleleri gazete sayfalarına taşıyınca yukarıda da demediğimiz gibi bazılarına göre kasabanın delisi olarak nitelendirildiğimiz için işine gelmeyenler şahsımla ilgili kişisel ilişkilerini “askıya aldıklarını” duyuyoruz ancak bizzat kendilerinden değil de üçüncü şahıslardan.
Her ne kadar yazdıklarımız karşısında deli deselerde deli diyen aptallardan da değiliz hani. Aynen şu hikayede izah edildiği gibi ;
Delinin biri hastanenin bahçesinde el arabasını ters çevirerek sürerken, kendisini gören doktor ;
“Arabayı ters sürüyorsun, çevir arabayı da öyle sür.”
Deyince bizim deli de ;
“Yapma yaa, geçen gün senin dediğin gibi sürüyordum da akşama kadar kum taşıttılar. Tamam deliysek de aptal değiliz yani…!” diyerek işi kurtarmış.
*** *** ***
Evvveeeet, dün itibarıyle Uzunköprü tarihi günlerden birini daha geride bırakırken heyecan, telaş, stres ve yorgunluk bugüne kaldı. Ticaret ve Sanayi Odası’nda ziyaret öncesi düzenlenen toplantıya Kaymakamlıkça davet edilen sivil toplum kuruluşlarının temsilcilerinden çoğunu ziyaret temaslarında göremedik. Görünenler arasında UTSO, Borsa, Köy ve Mahalle Muhtarları Derneği Başkanı Muhtarlar ve bir de Süt Üreticileri Derneği Başkanını görebildik. Peki diğerleri neredeydi de gelemediler.
Ne olursa olsun, hangi siyasi partiden, hangi siyasi görüşten olursa olsun bir kere gelenler tencere tava tanıtımı yapan seyyar satıcı falan değil. Aç kulağını da dinle bu gelenler var ya koskoca Türkiye Cumhuriyeti’nin BAKAN’ları, bugün siz onlara bakmazsanız yarın bir ihtiyacınız olurda Ankara’ya gittiğinizde bu adamların yüzüne nasıl bakacaksınız.
Kaldı ki Bakan MÜEZZİNOĞLU Keşan Belediye Başkanı Dr. Mehmet ÖZCAN’ın Ankara’da kendisini Bakan olmadan önce ziyaret ettiğinde Çok Amaçlı PazaryeriProjesi için 30 milyonu (trilyon) kaptığını her fırsatta bangır bangır bağırıyor.
Uzunköprü’ye birşeyler gelmesini istiyorsak bu adamlara bir bakıma mecbursak gerekirse ayaklarına kadar gidecek ve daha da gerekirse hizmet için ayaklarına da ka-pa-na-cak-sı-nıııız. Bunun daha ötesi berisi yok.
Sonra daha çoooook ;
“Keşan bizden önde.” masalını gelecek nesillerinize anlatır durursunuz.
*** *** ***
KISKANMAYIN ALKIŞLAYIN…!
“Bildiğiniz başarılı insanları innceleyin; çevresine de yaydığı bir motivasyon enerjisi olduğunu göreceksiniz. Yaptığı işlerde heyecanlı olmakla kalmazlar sizi de heyecanlandırırlar.”
(Paul W. Ivey)