o da temayülden geçememişti ama Genel Merkez 1. seçmişti…

Milli Selamet, Milli Nizam, Milli Görüş, Refah Partisi ve Fazilet Partisi derken DYP, ANAP ve DP’den iltihak edenlerle birlikte bizim “MİLLİ…!” Adalet ve Kalkınma Partisi ülkeye merkez sağ olarak demir attı. ANAVATAN, DSP, Genç Parti ve DYP gibi bir zamanlar bu ülkede fırtınalar estiren efsaneleşmiş siyasi partilerin bir daha yeniden filizlenmesi çok zor gibi görülse […]
Yazarlar - 18 Kasım 2013 10:37

Milli Selamet, Milli Nizam, Milli Görüş, Refah Partisi ve Fazilet Partisi derken DYP, ANAP ve DP’den iltihak edenlerle birlikte bizim “MİLLİ…!” Adalet ve Kalkınma Partisi ülkeye merkez sağ olarak demir attı. ANAVATAN, DSP, Genç Parti ve DYP gibi bir zamanlar bu ülkede fırtınalar estiren efsaneleşmiş siyasi partilerin bir daha yeniden filizlenmesi çok zor gibi görülse de Doğu ve Güneydoğuda da BDP’nin varlığının yanısıra yükselişinin önlenemez bir hal aldığı inkar edilemez bir gerçek olduğunu kabullenmek gerek.

Yakın tarihe bir göz attığımızda kürt kökenli siyasi partilerin işledikleri siyasi suçlardan dolayı sürekli kapatılmış ancak daha kapatılma aşamasındayken derhal bir yenisi kurularak dağılmayı engellemeyi başarmışlardır.

Bakın şimdi Türkiye’de Anayasa Mahkemesi kurulduğu 1963 yılından bugüne kadar 24 parti hakkında kapatma kararı vermişti. 1990’lı yıllarla birlikte programlarında Kürt sorununun çözümünü esas alan partilerin büyük çoğunluğu da kapatılan partiler arasında yer aldı. Halkın Emek Partisi (HEP), Özgürlük ve Demokrasi Partisi (ÖZDEP), Demokrasi Partisi (DEP), Demokratik Değişim partisi (DDP), Demokratik Kitle Partisi (DKP), Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Anayasa Mahkemesi’nce kapatılmıştı. Anayasa Mahkemesi hatırlarsanız, Hak ve Özgürlükler Partisi’nin (HAK-PAR) tüzük ve programında, “Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı hükümler.” bulunduğu gerekçesiyle kapatılması istemiyle açılan davayı da reddetmişti.

Tüm bunları göz önünde bulundurarak gelinen bugünkü noktaya bakarsak demek ki inatla, silahla, kırımla, şiddetle, kapatmakla-açmakla, topla, tüfekle barış sağlanamıyormuş. Karşılıklı insanca diyalog ve samimi duygularla ülkede barış, huzur ve istikrarın yanısıra karşılıklı güven de sağlanabiliyormuş. Kim ne derse desin terör örgütü her ne kadar zaman zaman itlik-puştluk yapsa da silahların susması ve şehit haberlerinin duyulmaması bana göre son derece güzel bir gelişmedir.

***                             ***                             ***

Siyasi partilerin anketleri, temayül yoklamaları, gelecek olan Genel Başkanları önümüzdeki yerel seçimleri ne derece etkiler şimdilik bilinmez ama Belediye seçimleri için hiçbir siyasi parti ya da aday için çantada keklik diyemeyiz.

Elbette İŞBİLEN Başkan seçimlere diğer adaylardan bir adım önde girecek, ancak burada pusuya yatmış gibi görünen MHP’nin adayı ile KESEBİR’in İŞBİLEN üzerinde ne kadar DSP etkisi olur bu da ayrı bir tartışma konusu olarak karşımızda duruyor. Zira geriye dönüp 2004 Belediye seçimlerine baktığımızda CHP 3.926, DSP 3.305 ve Genç Parti 2.131 oy alıyordu ve seçimleri DYP 5.760 oyla kazanıyordu. Ancak AK Parti’nin o tarihte aldığı oy oranı yabana atılmayacak 5.118 kadardı. Önümüzdeki seçimlerde DSP ve Genç Parti ile DYP’yi yok saydığımızda zemin kaymasına uğraması kesin olacak bu siyasi partilerin oyları ne tarafa meyil verir varın onu da siz gazetemiz okurlarıyla Uzunköprü’lü seçmenler hesaplayıp yorumlayın…

2009 seçimlerine bakarsak ülke genelinde özellikle sadece Ege kıyılarında ve Trakya bölgesinde şiddetli rüzgar estiren CHP bu bölgelerde bazı Belediyeleri sağanak halinde almayı başarmıştı. Ancak önümüzdeki seçimlerde bu aynı siyasi parti geçen seçimlerdeki rüzgarı estirir mi bilinmez ama AK Parti’nin de buna bakarak işlerinin çok ta kolay olmadığını söyleyebiliriz. Mevcut aday adayları arasında bazılarının ezelden beri yıldızlarının barışadığını hepimiz biliyoruz, görüyoruz, duyuyoruz.

Aday olacak kişi mutlaka ve mutlaka il ve ilçe teşkilatları ile barışık olmalıdır ki rakibine karşı kendisini güçlü hissedebilsin. Aksi taktirde partisinin ülke genelindeki gücü ve partisinin Genel Başkanı’na güvenerek seçime girmeyi düşünecek olursa sonucun hüsran olacağını hesaplamalıdır.

Pazar günü gerçekleştirilecek olan temayül yoklamasının aday belirlemede gerçekçi olacağını sanmıyorum, zira milletvekili Ali AYAĞ’da temayül yoklamasında 6. Sırada yer almış ancak Genel Merkez onu birinci sıraya yerleştirmiş ve seçilmesini sağlamıştı. Hem AYAĞ’da Milli Görüşçülerden değil de ANAP kökenli bir siyasetçiydi bunu da not düşelim ki bu konuda parti genel merkezine kafa tutarcasına yaygara koparanlara kapak olsun…

 

BENZER HABERLER