Cumhur’un Başı Kim Olmalı

Mahalli seçimlerden sonra gündemi Cumhurbaşkanı kim olacak o belirliyor daha önümüzde 3 ay olmasına rağmen kolay kolay seçim bitmeden bu gündem değişmeyecek. Bu seçim iktidar partisinden ziyade muhalefet partilerini daha çok meşgul ediyor. Ana muhalefet partisinin genel başkanı şimdiye kadar seçilen başkanların tamamı sanki tarafsızmış ta şimdi seçilecek başkanın sivil siyasi kimliği olmayan hatta odun […]
Yazarlar - 06 Mayıs 2014 11:53

Mahalli seçimlerden sonra gündemi Cumhurbaşkanı kim olacak o belirliyor daha önümüzde 3 ay olmasına rağmen kolay kolay seçim bitmeden bu gündem değişmeyecek. Bu seçim iktidar partisinden ziyade muhalefet partilerini daha çok meşgul ediyor. Ana muhalefet partisinin genel başkanı şimdiye kadar seçilen başkanların tamamı sanki tarafsızmış ta şimdi seçilecek başkanın sivil siyasi kimliği olmayan hatta odun olursa daha iyi olacağını belirtiyor. Düşünen, fikri olanın, eli, kolu, gözü olanın taraf olacağını ülkeyi felakete sürükleyeceğini belirtiyor. Yavru muhalefet partisi genel başkanının da her gün televizyonlarda başbakanın hırsız olduğunu etrafında olanların memleketi soyup soğana çevirdiğini son seçimlerde AK Partinin büyük oy kaybettiğini iki kişin birinin oyunu alanın bu ülkede Cumhurbaşkanı olamayacağını ekonomiyi batırıp İMF den borç alan bir partinin genel başkanının Türkiye’yi temsil edemeyeceğini söyleyerek Tayyip ERDOĞAN’dan Cumhurbaşkanı olmaz  hatta onun uzantısı Abdullah GÜL’den de aday olmaz diyerek yeni arayışlar içerisinde olduklarının söylüyor. Aslında benimde bazı önerilerim var. Mesela benim 1. Adayım Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU. Nedeni ise bir kere Kılıçdaroğlu bu memleketin %75 i tarafından çok seviliyor. Değil Türklerin, Kürt ve Alevi olduğu için bütün kürt ve alevi vatandaşların oyunu alır.  Türkiye seçmeninin doğusu, batısı, güneyi ve kuzeyiyle Cumhurbaşkanlığı makamında temsil edilir. Suriye devlet başkanı Esat ile kanka olduğu için, İran başbakanı ile Amerika başkanı Obama ile alman cumhurbaşkanı ve Rus başkanı Putin ile arasının çok iyi olması da Türkiye’nin komşuları ve Avrupa Birliği ülkeleri ile ilişkileri en üst düzeye çıkar ve dünya ile sorunumuz kalmaz. Bu sayede insan hakları ve özgürlükler daha da gelişir ve batılı ülkelerin iç işlerimize karışmalarına gerek kalmaz.  Kemal Kılıçdaroğlu’nun geliştirmiş olduğu kardeşlik projesi sayesinde güneydoğu meselesi kökünden halledilir Türkiye barış ve kardeşlik ülkesi haline gelir. Kürt, Türk sorunu diye bir şey ortada kalmaz. Bütün PKK’lılar geri döner bel ki ileride CHP, HDP ile birleşip tek parti haline gelebilir. Sayın Kılıçdaroğlu SSK genel müdürlüğü zamanında yapmış olduğu başarılı hizmetler sayesinde o yıllarda SSK Türkiye’nin en başarılı kurumu haline geldi ülkemiz ilaç ve doktor bolluğuna ulaştı. Hastanelerde kuyruklar kalktı ve Türkiye dünyanın sağlık merkezi haline geldi. Böyle başarılı bir bürokratın Cumhurbaşkanı olması ekonomiyi canlandırır ve Türkiye’yi uçurur ihracat patlar milli gelir yirmi bin dolara yükselerek Amerika’ya bile kafa tutacak hale geliriz. CHP’yi %19 lardan alan Kılıçdaroğlu beş seçimde %26’lara çıkardı. 20 yıl sonrada iktidar yapar hiç şüphemiz olmasın.

Gelelim 2. Adayım yavru muhalefetin başı Devlet Bahçeliye. Ülkemizde yetişen çok nadir profösör ve parti liderlerindendir. Türkiye’nin çimentosudur. Türkiye seçmeninin %85’inin teveccühünü kazanmış nadir yetişen siyasetçi ve politikacılarındandır. Güney doğu seçmeninin birinci sıra adayıdır. Her seçimde partisinin oyunu yükseltip %15’lere çıkarmış. Son seçimde olağan üstü bir başarı kazanıp 4 ilde belediye başkanlığını kazanmıştır. 97 yıllarında MHP’nin başına geçen bahçeli 98 yılında yapılan genel seçimlerde devletin başına devlet gelecek sloganı ile MHP’yi 2. Parti yapıp iktidara taşımış ve Başbakanlık altın tepsi ile ona verilmesine rağmen o zamanın ordu komutanlarının teveccühüne mazhar olmuş ve 80 yaşındaki Ecevit’e Başbakanlığı hediye etmiştir. Türkiye’nin yetiştirdiği nadir devlet adamlarından biridir. Rahşan Ecevit’in ;

“Bu ülkeyi faşistlere teslim etmem” lafını bile kale almamış PKK’nın başı Abdullah Öcalan idam edilmesin diye meclise girmemiş. İdam hükmünün kalkmasını sağlamıştır. Bunun yanında iktidar ortağı iken ülke ekonomisine büyük katkılar sağlamış Adapazarı depremi olmasına rağmen İMF’ye olan bütün borçlar ödenmiş, Anadolu, Trakya’nın her yanına barajlar yapılarak sulu tarıma geçilmiş, her il’e bir hava alanı yapılarak Türkiye dünyanın hava trafiğinin lokomotif ülkesi haline gelmiştir. Kara yolları, otobanla, köprüler, raylı ulaşım Türkiye’yi örümcek ağı gibi sarmış toplu taşımacılık en üst noktaya gelmiştir. 2001 yıllarında Türkiye tam bağımsız bir dünya ülkesi haline gelmiştir. Bankacılık ve merkez bankası tarihinin en büyük döviz rezervlerine ulaşmış döviz bolluğundan Hac ve Umre yolları açılmış yüzbinlerce Müslüman BAHÇELİ sayesinde Hacca gidip Umre ziyaretlerini yapmıştır. Başörtüsü meselesini halledip Meclise getirip çözüm sağlayıp yurt dışında okumak mecburiyetinde kalan kızlarımızı ülkelerine döndürmüştür. Bankaların soyulmasının önüne geçip Cumhurbaşkanı’nın Başbakana kitap atmasının önüne geçip %100 devalüasyonu engellemiş ve “3 Kasımda seçim var” diyerek 12 yıldır süren AK Parti belasını başımıza taç etmiştir. Böyle başarılı bir genel başkan ve siyaset uzmanı varken hırsız (!) denilen bir Başbakanı Cumhurbaşkanı yapmak Türk Milletine yakışmaz. Hakikatten insanlarda biraz utanma duygusu olur.

BENZER HABERLER