çekilse kenara suyun başındakiler biraz da söz sahibi olsa dışarıdakiler…

Siyasete de, ticarette de, dernekçilikte de değnekçilikte de bu hep böyledir bu memlekette. Suyun başını bir şekilde yalvara yakara ele geçirenler işin kaymağını yalamaya başladığında az biraz da işi öğrendimi gerisini koyverin gitsin. Bu konuyu önümüzdeki günlerde inadına irdeleyeceğimizi buraya not düşerken ilçenin asıl dedikodusunu magazine edecem bugün yine kısaca. Efendim geçenlerde yine bu köşede […]
Yazarlar - 25 Ocak 2013 09:48

Siyasete de, ticarette de, dernekçilikte de değnekçilikte de bu hep böyledir bu memlekette. Suyun başını bir şekilde yalvara yakara ele geçirenler işin kaymağını yalamaya başladığında az biraz da işi öğrendimi gerisini koyverin gitsin.

Bu konuyu önümüzdeki günlerde inadına irdeleyeceğimizi buraya not düşerken ilçenin asıl dedikodusunu magazine edecem bugün yine kısaca.

Efendim geçenlerde yine bu köşede Kaymakamlık bünyesindeki bir daire müdürünün bazı nedenden ötürü açığa alındığını not düşünce bununla ilgili çeşitli senaryolar ortaya atılmaya başlandı bile.

Yok efendim asıl mesele bahse konu müdürün hata yapması, suça bulaşması, töhmet altında kalması falan değilmiş. Peki neymiş ? Onu da şöyle dillendiriyorlar. Sözkonusu müdür lise mezunuymuş, eeee bu devlet dairesine üniversite mezunu yeni bir personel alınmış ya işte bu yeni personele müdürlük yolu açılması için böyle bir uygulamaya gidilmişmiş. Bunları ben demiyorum, ben de sizler gibi milletten duyuyorum size aktarıyorum.

“Aslanlar kendi hikayelerini yazmadıkça, avcıların hikayelerini dinlemek zorundayız.” Biz bunları, yaşananları kaleme almayıp dile getirmezsek birileri bu gerçekleri bir şekilde masal misali millete yutturmaya ve örtbas etmeye ya da olağan şeylermiş gibi göstermeye çalışacaktır unutmayın.

“Fark edilmek için çok küçük olduğunu düşünüyorsan, kapalı bir odada bir sivrisinekle uyumayı dene.” Deseler de bize onları dinlemediğimiz ve bildiğimiz yoldan ilerlediğimiz için kaleme aldıklarımız kamuoyu oluşturuyor, birilerine dokunuyor ki okunuyoruz.

“Eğer gazetesiz yönetimler ile yönetimsiz gazeteler arasında seçim yapmam gerekseydi, hiç duraksamadan ikincisini seçerdim. Fakat bununla, her insanın bu gazetelere erişebilmesini ve onları okuyacak yetkinlikte olmasını kastediyorum.” (Thomas Jeferson)

***                             ***                             ***

9 şubat Cumartesi günü gerçekleştirilecek olan Ticaret Borsası seçimlerinin hemen ardından 8 Mart’ta da Ticaret ve Sanayi Odası’nın seçimleri yapılacak. Her iki Oda seçimi öyle herhangi bir siyasi parti partinin ılçe Başkanlığı, Belediye Başkanlığı ya da milletvekilliği seçimlerine pek benzemez. Oda seçimlerinde üyeler parti üye ve delegeleri gibi kaygan zeminde dans etmezler. Bunlar kime destek vereceklerine aylar öncesinden kilitlenirler ve bu kilit kolay kolay çözülmez. Siyasiler kürsüye çıkıp mikrofonu eline aldıklarında kazanmak için herşeyi mübah görürken Oda seçimlerinde disiplin, saygı ve hoşgörü her zaman ön planda tutulmaya gayret gösterilmiştir.

Ancak özellikle Belediye Başkanlığı seçimlerinde ise işin tam aksine bu her iki Oda her zaman seçimin kaderini değiştirmeye aday olmuş ve bunu çoğu zaman başarmışlardır. Dikkat edin önümüzdeki Belediye seçimlerinde de bu her iki Oda’dan icazet almayan gerek siyasi parti ve gerekse bu partilerin Belediye Başkan adaylarının işi gerçekten çok zor olacak.

Fakaaaaat, duyuyoruz ve bilakis görüyoruz ki bazı tatlı su kurnazı siyasiler Oda seçimlerine de bulaşma hazırlığı ve telaşı içerisine düşüp girmişler. Uzak durun kardeşim Oda’lardan, derneklerden ve diğer sivil toplum kuruluşlarından. Halkın beklediği siyaseti becerdiniz de birde buralara burnunuzu sokmayın bari.

Bu yazıyı yazmaya çalıştığım saatlerde Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı ıbrahim AKALIN 8 Mart’ta yapılacak olan seçimlerle ilgili olarak açıklama yapacağını duyduğum anda yanımda bulunanlara ; “Kesin bu dönem aday olmayacağını söyleyecek” dedim ve dediğimde yanılmadığım için kendisine buradan teşekkür ediyorum.

Yazının bazı paragraflarında da bahsettiğim gibi AKALIN örneğinde olduğu gibi insanlar sıradakilere de müsaade etmeli değil mi. AKALIN’ın yerini birileri elbette boş bırakmayacaktır, koskoca Sanayi Odası’nın taliplisi ya da taliplileri çıkacaktır elbette.

Ben şahsen iyi ya da kötü, öyle veya böyle zaman zaman kendisini eleştirmiş olsam da AKALIN büyüğümü görev yaptığı süre içerisinde gerek  kişi olarak ve gerekse Uzunköprü’ye katkıda bulunduğu kurum olarak tebrik ediyor, birkez daha teşekkür ediyor ve mevzuuyu noktalıyorum.

BENZER HABERLER