Biliyorum bugün herkes olmasa da birçok insan Sağlık Bakanı sayın Mehmet MÜEZZİNOĞLU’nun Uzunköprü’de katılacağı iftar yemeğine kilitlenecek ve benim bugünkü yazım buhar olup kaynayıp gidecek olsa da bazı konuları karşımda zaman zaman muhatap bulamasam da dile getirmekten geri kalmayacağım. Bildiğiniz üzere son birkaç gündür sayın Kaymakamımız Kemal YILDIZ’ın üzerine gidip eski yıllarda bazı Kaymakamlarımızın düzenlediği Halk Günleri Toplantılarının yeniden geriye dönüşümünün sağlanmasını dile getirmiş ancak beklediğim ilgiyi bulamadığımdan ötürü tam da bunu bir daha kaleme almayacağımı düşünürken dün hem uyuşturucu illeti bonzai’nin şehir merkezine kadar indiğini ve bir başka da 15 yaşındaki genç bir kardeşimizin 15 günden bu yana kayıp olduğunu ve gereken ilginin gösterilmediğini dün tarihi itibarıyla öğrenmiş bulundum yazık.
Kayıp kız çocuğumuzun bulunması için ebeveynlerinin gerekli yerlere müracaatla bildirimlerini yapmışlar ancak bugüne kadar herhangi bir sonuç alınamadığı bilgilerine ulaşırken yine önceki gün iki çocuğun o bonzai illetini içerek kendilerinden geçtiklerini ve polise ihbar edilerek bu çocukların müşahede altına alındıklarını öğrendim.
Acaba diyorum bu olumsuz gelişmelerden sayın Kaymakamız ve sayın Emniyet Müdürümüzün haberi varmı dır.! Hadi ilçe merkezinde kaçak sigara satışını dile getirmekten gına geldik ve ardı arkasını bıraktık diyelim peki şimdi mahalle aralarından şehir merkezine kadar terfi eden (!) bonzai illetine de mi esas duruşta durup selam çakacağız.! Sayın Kaymakamım ve sayın Emniyet Müdürüm.?
*** *** ***
Hadi şimdilik Edirne Valimiz yenidir, misafirdir diyoruz ancak birgün gelir yeni bir vilayete atanmadan veyahut merkeze alınmadan önce kimsenin rahatına, makamına, görevine müdahale edip suya sabuna dokunmayalım diyoruz ancak kamoyu bize bu gözle bakmıyor. Kimseye kıyamayıp yazamadıklarımızdan dolayı halkın gözünde yeri geldiğinde fırçayı yiyen her daim biz oluyoruz n’aber…
*** *** ***
Geçenlerde dediğim gibi CHP’nin yıllardır dilinde İmam-Hatip Lisesi fesatlığı oldu, yıllardır “Laiklik elden gidiyor” nutukları çektiler. Türbanı bahane edip yollara düştüler, çağdaşlıktan, demokrasiden dem vurup millete ders vermeye çalıştılar. Hergün bir mazeret bulup Taksim’de, Gezi Parkı’nda yürüdüler, çıngar çıkardılar. Son olarak 30 Mart’ta yine halkın teveccühünden ders çıkarmayıp bu defa 5 siyasi parti ERDOĞAN’a karşı birleşerek ÇATI ittifakını kurdular. Tutar mı diye sorarsanız gene aynı cevabı alırsınız sizin işiniz mahşerde bile olmaaaazzz.
Çatı adayının kimliğini yavaş yavaş öğrenmiş bulunuyoruz, bir kere en başında çatı adayı EkmeledDİN Bey dini bütün bir adam peki CHP içinde en fazla kim istemedi partisinin gösterdiği bu çatı adayını.? Elbette ki CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Yalova milletvekili Muharrem İNCEEEE. Neden istemediğini bende iki günden bu yana bazı gazetelerden öğrendim.
Adam almış kendi vilayetinin Belediye Başkanı Vefa SALMAN’ı yanına, mübarek Ramazan ayında inmişler Bodrum’un sahilindeki halk plajına önlerinde buz gibi biralar…! Eeee gazetelerde haberi manşetten verince bizim İNCE yatıyla yol almış sahilden denizin diplerine doğru ince ince. Yıllardır ÇAĞDAŞLIKTAN bahseden CHP’nin ÇAĞDAŞLIK anlayışı mübarek Ramazan ayında buz gibi biraları İNCE İNCE götürmekmiş anlaşılan. Buradan diyorum ki Sayın İNCE’ye senin bu yaptığına şimdi ÇAĞDAŞLIK’mı denir yoksa yazının başlığındaki AYYAŞLIK cuk oturur mu…! Oturdu bile…
Burada herhangi bir kimsenin dinini ve inancını sorgulayacak halimiz yok, ancak bu mübarek ayda herkesin gözünün içine bakarak ve uluorta biryerde ÇAĞDAŞLIĞIN arkasına sığınarak AYYAŞLIK yapmanında bir manası yoktur herhalde.