bunun adı ZAVALLILIK ! yazacaktım meydana derin bir kuyu kazacaktım…

Edirne’de Edirne’ye İtalya’dan yeni alınan çalı makinesi CHP ve AK Parti’li İl Genel Meclis Üyelerini bir kez daha karşı karşıya getirirken tartışmanın esas oğlanı, başrol oyuncusunun yine aynı kişi yani sizlerinde tahmin ettiğiniz gibi AK Parti İl Genel Meclis Üyesi Nedret AKBULUT’un olduğunu ajanslardan öğreniyoruz. CHP’li Meclis Üyeleri ile kavgasının nedenini bana değil kendisine sorarsınız […]
Yazarlar - 08 Kasım 2013 11:26

Edirne’de Edirne’ye İtalya’dan yeni alınan çalı makinesi CHP ve AK Parti’li İl Genel Meclis Üyelerini bir kez daha karşı karşıya getirirken tartışmanın esas oğlanı, başrol oyuncusunun yine aynı kişi yani sizlerinde tahmin ettiğiniz gibi AK Parti İl Genel Meclis Üyesi Nedret AKBULUT’un olduğunu ajanslardan öğreniyoruz.

CHP’li Meclis Üyeleri ile kavgasının nedenini bana değil kendisine sorarsınız zira bu Meclis Üyelerinin bitmez tükenmez kavgalarını yazmaktan bana gına geldi, size de durduk yerde bıkkınlık vermek istemem.

***                             ***                             ***

Seçimlerle ilgili olarak aday adaylarını irdeleyip bu köşeye taşırken zannedersem sadece ÇOBANOĞLU, Av. Abdullah BUĞDAY ve Abidin KAZANÇ’tan kısaca söz ederken bu üçüde Uzunköprü’de rüştünü ispat etmiş kişilerin aleyhine veya Belediye Başkanlığını yürütemeyecekleri konusunda tek kelimem olmamıştır.

Bir kere ben sadece bu isimlerini zikrettiğim üç kişiyi ve diğer aday adaylarını her kim olursa olsun medeni cesaretlerinden ötürü hem buradan ve hemde bizzat tebrik etmişimdir. Gerek AK Parti’nin diğer aday adaylarına, gerek CHP ve gerekse MHP’nin aday adaylarına da bu köşeden eşit mesafeden yaklaşarak, kimseyi küçümsemeden ve rencide etmeden Uzunköprü halkına bir de bizim gözümüzden tanıtmaya gayret edeceğiz. Neticede hepimiz bu küçücük kasabada yaşıyoruz onun için kimsenin adaylığını engellemek ve kimseyi lekelemek değildir. Bakın dün Malkara’nın Davuteli köyünde bir cenaze töreni vardı gidenler gördüler ve bilirler orada bir mozaik vardı, orada bir bütünleşme, orada bir Uzunköprülülük vardı. Siyasetçisi, Oda Başkanı, köy ve mahalle muhtarları, işadamları, dernek yöneticileri hepsi aynı havayı soluyup, hepsi aynı acıyı paylaştı.

***                             ***                             ***

Dünkü yazımın en sonuna şöyle bir not düşmüştüm ;

“Hayattan DERS almayan insan, kendine veya başkasına DERS veremez…!”

Erkeklere özenip giydiği kot pantolona güvenerek erkeklik taslamaya ve matbaa köşelerinde arzuhalcilik yapmaya, aklı sıra diline ve kalemine doladığı sadece bir kişiye demediğini bırakmayan şikeci tiplerin bu kişiyle ne hesapları olduğunu bilmiyorum ama buradan bir hatırlatmada bulunayım bunun Mart ayının sonrası da var. Bakalım 31 Mart’tan sonra bu bahsettikleri kişiyle ilgili olarak ne yazılacak çok merak ediyorum.

Kaldı ki önümüzdeki 2014 Mart ayında yapılacak olan seçimlerinde kıyamet falan kopmayacak, onun için bunun sonrasında utanmak ta var, insan içine çıkamamakta var.

Onun için ;

“Yazıyı yazdım kenefe, otur şimdi tatlı tatlı künefe…!” Mantığıyla kalem oynatırsan Mart’tan sonra Allah korusun kafayı sıyırırsın.

***                             ***                             ***

Daha fol yok yumurta yok, yani piyasada adı geçenlerden bazıları sanki garantisi varmış gibi gaztelere beyanat, açıklama ve reklam veriyor peki ya adaylık gelmezse ne olacak bu yapılanlar? Unutulup çöpe gidecek biraz sabretseniz kimse sizin afişinizi de posterinizi de beyanatınızı da çalmaz kardeşim. Neyse kim nasıl yaparsa yapsın Allah herkese akıl fikir versin… Neyse meseleyi aşağıdaki espri ile bağlayalım olsun bitsin ;

“Seçimler yaklaşınca milletvekili adayı temel mitinglere katılmaya başlamış. Trabzonda miting yapacağı günün akşamında bir konuşma metni hazırlamış. Miting meydanına giderken konuşma metnini kaybettiğini farketmiş. yeni bi konuşma metni hazırlamayada fırsatı olmamış. Miting alanında halk onu alkışlarla karşılamış.. Temel hemşehrilerine şöyle seslenmiş “saygıdeğer hemşerilerim bir gece evveline kadar size ne soyleyeceğimi bir ben bir Allah biliyordu. Şimdi ise yalnızca Allah biliyor…!”

 

 

 

BENZER HABERLER