bestesi, güftesi benden cüssesi, ensesi kendinden…

Huyum kurusun sevdiğim ya da milletin de gerçekten sevdiği piyasa adamı olsun, işadamı, diplomalı, lisanslı veyahutta ortalıkta boş boş dolaşan ipe sapa gelmez sırf iş olsun siyaset yapan kişileri bir yerlere aday göstermeye bayılırım. Bir siyasi partinin ılçe Başkanlığına, kasabanın Belediye Başkanlığına, Milletvekili, Genel Başkan, Bakan veyahut daha da haddimi aşarak kafama yatan herhangi birini […]
Yazarlar - 21 Aralık 2012 10:27

Huyum kurusun sevdiğim ya da milletin de gerçekten sevdiği piyasa adamı olsun, işadamı, diplomalı, lisanslı veyahutta ortalıkta boş boş dolaşan ipe sapa gelmez sırf iş olsun siyaset yapan kişileri bir yerlere aday göstermeye bayılırım.

Bir siyasi partinin ılçe Başkanlığına, kasabanın Belediye Başkanlığına, Milletvekili, Genel Başkan, Bakan veyahut daha da haddimi aşarak kafama yatan herhangi birini Başbakanlığa yakıştırırım, kimse de bana hööyyt diyemez.

Bugün kafam esti, hazır dışarı da da kar var (karın konuyla ne alakası varsa) bizde siyasete her zamanki gibi bodoslama dalalım. Bir kere benim gönlümdeki ve gözümdeki siyasetçi kovalak olacak, halkın dilinden, derdinden anlayacak. Kapısına düşeni gerektiğinde sevecek, gerektiğinde dövecek, yok öyle sünepe sünepe siyasetçi.

Kopuk, yani parası olmayan siyasetçiyi, kılıbık politikacıyı sevmem. Paralı dedim de hani bir zamanlar parayla satın aldığı siyasi partinin Genel Başkanı olarak stadyumları dansözlerle, sanatçılarla ful yaparak nutuk çeken Cem UZAN kendine inandırdığı insanlardan topladığı oylarla birçok siyasi partinin telef olmasına neden olup şimdiki iktidar partisini başımıza musallat etmişti.

Hakkında açılan adli davalardan mütevellit yurtdışına uzayan UZAN’lar şimdilerde ne manaya geliyorsa ınterpol’ün mosmor bülteniyle aranmasına rağmen saklambaç oynamaya devam ederken onun partisine bir zamanlar gönül verenler ise hala yeni yeni siyasi senaryolar üretme çiftliklerini hayata geçirme kurnazlığına yatmışlar.

Mevcut iktidar partisini başımıza diken UZAN’ın yerini alacak ve bu mevcut hükümeti titretecek birini tanıyorum ben eğer benim vereceğim gaza gelipte bir parti kurarsa UZAN partisinin yanı sıra MHP ve CHP’den umudunu yitirenlerin hayallerini süsleyebilir diyorum. Dedim ya politikacı dediğin kovalak olacak, son günlerde bütün televizyon ekranlarında aşırı paralı ve bir o kadar da havalı bir işadamı TOKı’yi kıskandıracak plan ve projeleri ile hükümeti bile tedirgin etmeye yetti.

Tutar mı tutmaz mı bilemem ama Ali AğAOğLU adındaki bu işadamı eğer gaza gelip bir parti falan kurarsa tıpkı UZAN gibi diğer siyasi partilerin hayrını göremeyenlerin kızgınlığı ile çuval çuval oylarını alır ister inanın ister inanmayın. Yani mantıklı diil mi bu dediklerim şimdi. Adam da cüsse dersen cüsse mevcut, eee para dersen ense kalın mı kalın. Millet zaten muhalefete neden gitmiyor bi kere MHP’ye yanaşamıyor kurt ısıracak diye. CHP’den korkuyor okları batacak diye. Eeee geriye ne kalıyor AğAOğLU gibi kovalak biri parti kuracak millet te bu hükümetten kurtulacak, bence bunun başka da çıkar yolu yok. Olursa zaten yolsuzluk olur. Zengin adamın yanında hiç olmazsa yeyinti kırıntıları vardır, kuru kuru neden siyaset ya da muhalefet yapsın değil mi.

Bu arada kovalak kelimesinin sözlük mealine baktım öyle sizin bildiğiniz ya da tahmin ettiğiniz cinsten bişey değil.

KOVALAK ; “gösteriş düşkünü, hayattaki tatmini diğer insanların dikkatini çekerek ve takdir toplamaya çalışarak elde eden insan.”

Hem bugünün Başkanı da Karadenizli paranın ağası da Karadenizli, belki de hısım akrabadırlar ne bilirsiniz.

***                             ***                             ***

Bugün iktidar partisinin Uzunköprü’de gerçekleştireceği toplantıdan çıkacak sonucu siz gibi ben de çok merak ediyorum. Akıllarına geldikçe insanları zıka zıka topluyor sonra da dağılıyor ya en ifrit ettiğim şey bu işte. Daha öncede dediğim gibi sonucu ya da hayrı olmayacaksa neden işi gücü bırakıp insanlar iktidar partisinin bu toplantılara ping pong topu gibi gidip gelsin diii mi ya.

Bu tür toplantıları CHP’nin vekilleri değil de neden sürekli hükümetin adamları yapar bunu anlamış değilim hani. CHP’nin politikacıları halk içine karışmak yerine toplantılarını parti binalarında yapınca doğal olarak kendi dediklerini kendileri dinliyorlar, partili olmayanlar yaptıkları bu toplantılardan faydalanamıyor, nemalanamıyor, bilgi sahibi olamıyorlar.

Hükümetin adamları mahallelere çıkartma yapıyor, kahvelerde halkla buluşuyor, bugün olduğu gibi “Uzunköprü için ne yapabiliriz?” başlığı adı altında ilçeye yön veren insanlarla birar aya geliyor, muhalefet seyretmekle yetiniyor.

Recep GÜRKAN’ın Kemal DEğıRMENDERELı’nin Uzunköprü halkına hiç mi bir diyeceği yok. Halka açık davetle tarafsız bir bölgede (ücretsiz) bir-iki toplantı düzenlenemez mi. Beni davet edip etmemeleri önemli değil, yeter ki halkı çağırmayı bir denesinler diyecem ama nerdeeee…

 

BENZER HABERLER