ben kara kaşlı gözlerine değil, dişlerinin arasındaki boşluğa vuruldum…!

Ben erkekliği ile böbürlenen kadınlardan doğan erkeklere benzemediğim gibi iştigal olduğum mesleğe de farklı bir çerçeveden bakmışımdır her daim. Bugün de öyle yaklaşıp bakacağım her ne kadar değişecek bir şey olmasa da. Son birkaç haftadır ilçe kamuoyu gündemini lüzumsuzca meşgul eden Uzunköprü Atık Su Projesi için gerek iktidar ve gerekse muhalefet partisinin kayıkçı kavgasından bir […]
Yazarlar - 23 Ocak 2013 09:45

Ben erkekliği ile böbürlenen kadınlardan doğan erkeklere benzemediğim gibi iştigal olduğum mesleğe de farklı bir çerçeveden bakmışımdır her daim. Bugün de öyle yaklaşıp bakacağım her ne kadar değişecek bir şey olmasa da.

Son birkaç haftadır ilçe kamuoyu gündemini lüzumsuzca meşgul eden Uzunköprü Atık Su Projesi için gerek iktidar ve gerekse muhalefet partisinin kayıkçı kavgasından bir netice çıkmazken Pazar günü iş tatlıya bağlanıp bitti gitti.

Tamam bunu açılış merasimine katılanlar katılmayanlara şifahi olarak anlatarak bilgilendirdikleri gibi ilçedeki gazeteler de haber sıkıntısından olsa gerek mevzuyu ısıtıp ısıtıp yazıp pişiriyorlar. Önemli olan karşındaki insanın kara kaşını kara gözünü değil, dişlerinin arasındaki boşluğu da görüp değerlendirmektir.

Bizimkiler hep kara kaşını görüp sayfalarına taşırken ahali hala gazetelerde haber arıyor. Bellemişler bir şey Kaymakamlık, Belediye, Partiler, Oda ve Derneklerin internet sitelerinden hazır haber ya da duyuruları kopyalayıp millete servis ediyorlar. Araştırmak yok, popoyu kaldırıp iki kişiyle direkt muhatap olup haber yapmak yok.

Ama kendilerine göre belki de onlarda haklı çünkü gazetecinin haber alma özgürlüğü diye bir kaide var ama işlemez nedense. Gerek Kaymakamlık, gerek Emniyet ve gerekse Jandarma bölgesi ile ilgili haber mi yok? Dolu….! Ama gazetelere yansımıyor, insanlar birbirlerinden duyup yarım yamalak öğreniyorlar.

Bakın şimdi Uzunköprü’de son çeyrek haftadır bir daire Müdürü’nün açığa alındığı iddia edilip konuşuluyor (küçücük altın, bağış, fabrika v.s) herhalde haber değeri yok sayılmış ki tek bir gazetede bu gelişme ile ilgili olarak tek satır yazı okuyamıyoruz. Bereket Kaymakam işe el atmış… Yoksa daha sonrasını düşünemiyor bile insan…!

Emniyet Müdürlüğü bünyesinde, Jandarma bölgesinde hiç mi toplumu ilgilendiren olaylar olmuyor da yazılıp çizilmiyor? Geçenlerde şehir dışında bir tavernada büyük bir kavgayla yaralananlar falan olmuş, iş Adli makamlara intikal etmiş ama gel gör ki gazeteler üç maymunu oynamakta diretiyor.

 Mesela daha dün Vatandaş ıbrahim diye uyanık geçinen birisi cep telefonu ile dolandırılmak istenmiş, hayır tamam hoş iyi de kırkbin nüfuslu bir kasabada adam mı yoktu da kurban olarak böyle vatandaş ıbrahim’ler kurban seçilir onu anlamıyorum. Alnında yazmıyordur herhalde. Ammman dikkat…!

Devir değişmiş olacak ki gazeteciler bir haberi yaparken herhalde birilerinden icazet alıyor olacaklar ki sistemin çarkı böyle işliyor. Bunlar bizim sadece duyduklarımız, ya duyamadıklarımız, bilgi edinemediklerimiz ve sizin merak edip öğrenmek istediklerinize bir gazeteci olarak yetişemediğimiz için ancak mahcubiyetimi dile getirebilirim daha ne diyeyim.

Uzunköprü’nün onlarca köyü var, keza kasabanın da yığınla mahallesi var buralarda hiç mi haber niteliği taşıyan olaylar olmuyor? Olmuyor da o zaman Adliye koridorları, mahkeme salonları ve Devlet Hastanesinin Acil Servisi neden hergün, her akşam insanlarla dolup taşıyor?

Bakın gazetelere hepsi birbirinin fotokopisi, hepsinde aynı malzemeler, aynı resim ve beyanatlar. şekil çok güzel de içeriği ara da bulasın. ış böyle olunca ilçe halkı haber, yorum ve gazeteler konusunda maalesef doymuyor. Böyle olunca da benim prensibime göre ;

“Bu yaşadığımız hayatın bize en büyük ikramiyesi herhalde ÖLÜM olacaktır.” Nalbantlık, terzilik, kalaycılık, basmacı, mestçi, hallaç, bezzaz, sepetçi, lehimci gibi meslekler gibi gazetecilik mesleği de ölüyor, öldürülüyor şekilde olduğu gibi.

Bizim arkadaşların gazetecilik anlayış hallerine bakıyorum da adeta ;

“Bugünün dedikodusu yarının manşetidir…!” mantığı ile mesleğe bakış attıklarından gazeteler çiğ olarak fırından çıkıyor.

Sahi kimmiş o açığa alınan Müdür öğrenebildiz mi? Yazayım da okuyun olur mu? Olur be başka bir arzunuz…

BENZER HABERLER