Hani insan komşusuyla nasıl kavga eder birbirinin külüne bile muhtaç iken. Neden insanlar yapıcı olmak yerine yıkıcılığı tercih ederler ki şu yalancı dünyada. Halay çekmek ve kardeşçe yaşamak varken, neden kırk yıldır ağıtlar yükselir memleketin en ücra köşelerinde. Barışı solumak varken neden insanlar öfkeyi solurlar ki…
*** *** ***
Gazetenin üçüncü sayfasındaki Keşan Ticaret ve Sanayi Odası ile bir Bankanın ortaklaşa düzenledikleri “esnaf günleri” konulu kampanyalarla ilgili olarak bizim Ticaret ve Sanayi Odası’da yarın esnafla bir toplantı yaparak aynı çalışmayı Uzunköprü’de de hayata geçirmeyi planlıyorlar. Yani ilçe esnafı ile birlikte büyük alışveriş merkezlerine savaş açacaklar. (işe bak yazının konusu BARIş ama savaştan bahsediyoruz)
Bilirsiniz marketler, mağazalar ve büyük alışveriş merkezleri müşteriyi içeri sokabilmek içinsözde indirim, ucuzluk stoklarmızı sınırlıdır gibi kampanyalarla halkın kandırıldığı iddia ve ifade ediliyor.
Bu iddiaların bir sahibi de Edirne Esnaf Odaları Birliği Başkanı Emin ıNAğ. Esnaf Başkanı diyor ki ;
“Vatandaşı AVM’lere sokmamak lazım, zira buralara giden para yurt dışına kaçıyor.”
Ve ıNAğ bu konuda Keşan Belediyesini örnek göstererek Keşan Belediyesinin esnaf odaları ile birlikte bir projeye imza atarak büyük bir alışveriş merkezi kurarak paranın Keşan’da sağlamak olduğunu vurguluyor. Hani bizim Belediye’de var mı böyle esnafı kurtarmaya yönelik bir proje? Yok…
Tüm bu olumsuz koşullara rağmen ilçenin kenar mahallelerinde veresiye defteri ile ay sonunu bekleyen bakkal amca ne yapsın üstelik onlarda kredi kartının cırt diye geçirileceği post makinesi bile yok.
Umarız esnaf ile büyük alışveriş mağazaları arasındaki bu savaşı bizim esnaf kazanır. (gene SAVAş yazdık)
*** *** ***
Dün Türkiye’nin geleceğine ve barış sürecinde önemli bşir gelişmeye daha imza atılırken burnundan kan kokusunu eksik etmeyenlerin hevesleri birkez daha kursaklarında kaldı. Kötü mü oldu yaklaşık yirmi aydır teröristlerin elinde bulunan bu insanların serbest bırakılması, teslim alınması…
Hepisinin birer ailesi, eşi, sıcacık evi, kurulu bir düzeni, anası, babası, çoluk çocuğu, sevgilisi vardı. Uzun bir bekleyişten sonra sahip olduklarına yeniden kavuşmaları kötü mü oldu. Ya da öldürülüp şehit edilselerdi tövbe haşa daha mı iyi olacaktı.
Öyle veya böyle başta muhalif siyasiler ne derlerse desinler, ben madalyonun sevindirici yönüne, yani bu insanlarımızın canlı canlı teslim edilip alındığına bakarım. Bakın şimdi uzun bir süre kurtarılmayı bekleyen ve dün teslim alınan vatandaşlarımız ne demiş kendi ağızlarından bir de onları dinleyelim ;
Kaymakam adayı Kenan ERENOğLU: “Gelirken farklı bir süreç başlamıştı, giderken farklı bir süreç başladı. Hoş bir süreçteyiz. Olumlu gittiğini gözlemlediğimiz bir süreçteyiz. Biz üzerimize düşeni yaptık. Bizimle birlikte kritik bir süreç başlamıştı. şimdi daha hoş bir hava ile ayrılıyoruz. Aileme kavuşacağımız için mutluyum.”
Astsubay Abdullah SÖPÇELER: “Ailemle buluşacağım için mutluyum. Sonuçta yaşanması gereken yaşandı. Herkes için hayırlı olsun.” (Edirne’ye tayin olmuştu)
Polis memuru Nadir ÖZGEN: “Sürecin iyi olmasını bekliyorum. Süreç için hayırlı olmasını bekliyorum. Gelişmeleri radyoda dinledik. Süreç inşallah iyi olur.”
Er Hadi GıZLı: “Uzun bir süre oldu. Hayırlı olmasını diliyorum”
Er Ramazan BAşARAN: “Süreç inşallah iyi olur.”
Er Reşat ÇEÇEN: “Dilerim barış olur.”
Uzman çavuş Kemal EKıNCı: “Süreç güzel işliyor. Hayırlısı olsun. Doğmamış bir çocuğum vardı inşallah onun göreceğiz. Aileme kavuşacağım için mutluyum.”
Uzman çavuş Zihni KOÇ: “Ben de diğer arkadaşlarım gibi mutluyum.”
Zihnimde kaldığı kadarıyla ;
“Bitsin artık dövüş kavga
Barış istiyoruz barış
Tüm dünyaya dalga dalga
Barış istiyoruz barış
Yiğitler nağaralar atsın
El ele halaylar tutsun
Tüm silahlar yere batsın
Barış istiyoruz barış…”