bakarsan Yunanlı gözüyle bakarlar at gözlüğüyle…

Ne oldu da Uzunköprü’de son iki ayda birileri tarafından sanki 12 Eylül darbesine geri dönülecekmişçesine insanlar birbirlerine adeta siber saldırıya geçti…! Özellikle sosyal paylaşım sitelerinden yapılan bu saldırıların inadına siyasi partilerin yöneticileri ise tüm bu çirkinklere rağmen sağduyularını muhafaza ederek saygı çerçevesini muhafaza etmeleri sade vatandaşlar tarafından alkış tufanına tutuluyor. Bakın daha geçen Pazar günü […]
Yazarlar - 16 Aralık 2013 11:27

Ne oldu da Uzunköprü’de son iki ayda birileri tarafından sanki 12 Eylül darbesine geri dönülecekmişçesine insanlar birbirlerine adeta siber saldırıya geçti…! Özellikle sosyal paylaşım sitelerinden yapılan bu saldırıların inadına siyasi partilerin yöneticileri ise tüm bu çirkinklere rağmen sağduyularını muhafaza ederek saygı çerçevesini muhafaza etmeleri sade vatandaşlar tarafından alkış tufanına tutuluyor.

Bakın daha geçen Pazar günü Uzunköprü mitingine gelen Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı’nı en makul ve en yakışır şekilde bu kasabanın Belediye Başkanı Av. Enis İŞBİLEN karşıladı, millet ne diyor ;

“Helal olsun İŞBİLEN Başkan’a, Uzunköprü ve Uzunköprülüleri en güzel şekilde temsil etti.”

Olması gereken de bu değilmiydi, bende herkes gibi bu güzel davranışından dolayı huzurlarınızda tebrik ediyor ve kutluyorum. Peki bunun ardından ne oldu? O Pazar günü Başbakan’ı karşılamaya giden kurum ve kuruluşlara AK Parti İlçe Başkanı Çağatay YILMAZ Başkanlığındaki heyet teşekkür ziyaretinde bulundu. İşte bunlar olması gereken doğal ve güzel şeyler.

Ama bu kasabadan kendini bilmez birinin çıkıpta sosyal paylaşım sitesinden bu karşılama ile ilgili olarak ;

“Uzunköprü’de bu kadar şerefsiz olduğunu bilmiyordum…!” diye not düşer ve bunu Uzunköprülülerle paylaşırsa işte o zaman dostluklar, kardeşlikler, arkadaşlıklar küçükte olsa zedelenir, yara alır. Bu tür çirkin, yakışıksız, kaba, hoş olmayan, amiyane tavır ve söylemler hiçbir zaman insanlara fayda sağlamayacağı gibi aksine insanları kutuplaştırıp ötekileştirdiği gibi ikili ilişkileri de zora sokar.

Neden bu küçücük kasabada benim CHP’li arkadaşım, dostum, değer verdiğim, sözünü dinlediğim birileri olmasın, neden bir ya da birkaç MHP’li veyahut AK Partili sevdiğim insan olmasın. Bugün dört yıldan bu yana Uzunköprü Belediye Başkanı İŞBİLEN için sadece CHP’nin Belediye Başkanıdır diyebilirmiyiz, Başkan kendisi dahil bunu hiç kimse diyemez. Sevip sevmemek ayrı bir konu ancak Uzunköprü Belediye Başkanını Yunanlılar değil, Uzunköprü halkı seçti onu inkar edemeyeceğimiz gibi halk adına kendisini sahiplenmeye mecburuz.

Onun için konuyu analiz ederken af buyrun at gözlüğünü çıkarıp meseleye objektif bakmalıyız. Bunun seçimden sonrası da var unutmayalım, Belediye Başkanı değişir değişmez kim olursa olsun neticede herhangi bir siyasi partiden olsa da seçildikten sonra o Başkan seçildiği partinin değil, Uzunköprülülerin Başkanıdır.

Mutlaka Belediye Başkanlığı için siyasi partiler arasında bir yarış, bir rekabet, bir çekişme olacaktır, bundan daha doğal ne olabilir ki. Ancak bunlar olur ve yaşanırken hakaret, küfür, saldırı, özel hayata müdahale ve kişilik haklarına yapılacak çirkinlikler, seviyesizlikler  seçimlere ve insanlara ayrıca insansanlar arasındaki ikili ilişkilere hiç şüphesiz gölge düşürür.

Gelelim gazeteci arkadaşlarımızın seçim süresince izleyeceği yol güzergahına. Mutlaka gerek haftalık ve gerekse günlük olarak halka seçim atmosferini servis ederken hepsinin değişik tespitlerle halkın nabzını ölçmeye çalışacaklarından hiç şüphemiz, endişemiz yoktur. Her ne kadar bu gazeteler arasında tatlı bir rekabet olsa da (gayet doğal) bizler seçimlerden sonra da bu kasabada yaşamaya devam edeceğimiz için lütfen seviyesiz insanların gazına gelerek yaşadığımız bu güzel ilçeyi çirkinleştirmeyelim ve buna yeltenenlere müsaade etmeyelim.

Ne güzel demiş bakın her kim demişse ;

“Dünü unutmalı, bugünü yaşamalısınız. Çünkü dün ile bugün arasında kavga çıkarsa yarını kaybedersiniz…!”

 

 

 

BENZER HABERLER