Aslında yazının başlığı Nasreddin Hoca fıkrasındaki “Hırsızın hiç mi suçu yok…!” olacaktı ama bugünlük böyle oldu. Memleket IŞİD, PKK, ve Suriyeliler üçgeni ile birlikte gidip gelirken bunlara bir de unutmak üzere olduğumuz Hizbullahçılar da (bu arada paraleli unutmuşum) eklenince hepten dörtlü koalisyon terör örgütleri tarafından tüm dünyayı dörtköşe yapıverdik elbirliğiyle ya helal olsun bize…
Siyasi partilerin bile bu karşılaştığımız zor durum karşısında bocalamalarına seyirci kalırken diğer taraftan bazı ulusal TV kanallarıyla birlikte boyalı basın halkı galeyana getirmek ve daha fazla can kaybı yaşanması için neredeyse yarış içerisine girmeleri insanların maneviyatını daha da bozguna uğratıyor. Haber ve yorumdan ziyade cehennem zebaniliğine soyunan bu yaygaracılığa maalesef masum insanlarımız da malzeme olarak bu fitne tohumlarının işgüzarlıklarını sosyal medyalarına taşıyarak yarayı daha da kaşıyorlar yazık.
Özellikle altını çizerek ve isimlerini vererek buraya iliştiriyorum gerçi ben de zaman zaman okuyor ve seyrediyorum ama SÖZCÜ Gazetesi ve ODA TV bu millette gaz vermekten, olayları çarpıtmaktan, milleti kışkırtmaktan başka ne verdi söyler misiniz bana. Tamam madem memlekette demokrasi var diyoruz eleştiri mutlaka ve mutlaka olacaktır, hak veriyorum ama müsaade edin de kardeşim bu memlekette zerre kadar da olsa hiç mi iyi şeyler olmuyor? Vay efendim Atatürk büstü kırılıp bayrağımız yakılmış adamlar haberi öyle bir yazıyor, öyle bir süslüyor ki sanırsınız bunları yapan mevcut hükümet. Sormazlar mı adama Nasreddin Hoca hikayesinde olduğu gibi “Hırsızın hiç mi suçu yok..!”
*** *** ***
Bilmem kaç kere özellikle bizim gazeteye haber malzemesi oldu şu Boşnak Camii’nin rezil tuvaletleri konusu. Bugün bir kere daha yazmış bizim gazete aynı haberi hem de en tepeden duyurmuş ahaliye rezaleti. İl Genel Meclis Üyesi ile birlikte Belediye Meclis Üyeleri de hela içinden poz vermişler artık orada ne işleri varsa…!
Evet, bilmem kaç kere yazdık dedim, doğru peki yazdık ta ne oldu? Diye soracak olursanız Belediye bizim bu yazdıklarımıza kesinlikle kayıtsız kalmadı. İlk iş olarak tuvaletleri inceleyip gerekli tadilat çalışmasını başlattılar, hatta bekçi kulübesi ile birlikte tuvaletlere bekçi bile koydular ama gene de nafile. Ben de o mahallede yaşıyorum, ben de bu konudan muzdaribim, ben de şikayetçiyim, ben de utanıyorum da kardeşim gene Nasreddin Hoca’nın risalesindeki gibi;
“Hırsızın hiç mi suçu yok?”
Diyorum, yani bu tuvaletlere Belediye bu kadar emek harcamışken mahalleli olarak sen burasını pisliyorsan ve temiz görmek istemiyorsan dışarıdan gelen misafire karşı köpürmeyin ama bu pislik sizin eserinizdir. Onun için dışarıdan gelen misafirler kusuru hiiiiiç Belediye’de aramasın, bunun birinci derecedeki sorumlusu mahalle halkında arasın. Eeeee boşuna “aslan yattığı yerden belli olur” diye dememişler değil mi?
*** *** ***
Şimdi şuraya kısacık bir cümle kuracağım ama sakın bizim mahalle halkı bu sözü tuvaletlerin pisliği ile bağlantı kurup bana kızmasınlar, zira gerçekten o konuyla uzaktan yakından alakası yoktur belirteyim. İşte o kısacık cümle ;
“Tüccarın malı temiz olsa yol üzerinde kendisi yer…!”
Eeee afiyet olsun, ben size daha ne diyeyim…