bak bu biiiir demiş babaanne daha ikiletmemiş…!

Bu kafayla daha ne yazılır, ne konuşulur, kimler nerelere şikayet edilir, bir gazetecinin başına bundan daha beter ne gelebilir, tam barıştan falandan filandan konuşulurken Uzunköprü’de nasıl terör estirilir bunu Oda seçimlerinden sonraya erteliyorum. Şimdi Kaymakam Uğur KOLSUZ ve beraberindeki heyetin köylere olan ziyaretlerinden bahsedeyim diyorum ama önce bir ön araştırma yapmam gerektiği için bu konuyu […]
Yazarlar - 29 Nisan 2013 09:42

Bu kafayla daha ne yazılır, ne konuşulur, kimler nerelere şikayet edilir, bir gazetecinin başına bundan daha beter ne gelebilir, tam barıştan falandan filandan konuşulurken Uzunköprü’de nasıl terör estirilir bunu Oda seçimlerinden sonraya erteliyorum.

Şimdi Kaymakam Uğur KOLSUZ ve beraberindeki heyetin köylere olan ziyaretlerinden bahsedeyim diyorum ama önce bir ön araştırma yapmam gerektiği için bu konuyu da önümüzdeki günlere saklıyayım dedim.

Bu hafta gerçekten çok kritik bir hafta olacak, bir tarafta Ticaret ve Sanayi Odası diğer tarafta Ticaret Borsası seçimleri derken tatile hazırlık yapanların da bohçalarını yavaş yavaş topladıklarına tanık oluyoruz. Bu önümüzdeki seçimlerle ilgili olarak gerek Oda ve Borsa Başkan ve yöneticileri ile zaman zaman hararetli sohbetlerimiz olmuştur elbette.

Bundan birkaç ay önce gerek Borsa ve gerekse Ticaret Odası seçimleriyle ilgili olarak bugüne kadar ne yazdık, yazdık. Bu köşeden neleri anlatmaya çalıştığımızı anlayan anlamıştır diye düşünerek biraz geri çekilelim dedik, çekildik. Ancak biz geri çekildikçe birileri maalesef daha da ileri gitmiş. Ticaret ve Sanayi Odası seçimlerine müdahil olmaktan tırstığım için bende Borsa seçimlerine odaklanayım istedim.

Kiiiiii isabet buyurmuşum…!

Bakın şimdi Borsayla ilgili yazılarımla ilgili olarak görüşüp konuşmak için bundan bir-iki ay önce sayın Borsa Başkanı Rahmi EREN beni Borsa’ya makamına davet edince kendisini kıramadım bir zahmet gittiiiiiiiim. Rahmi Bey’e burada dedim ki ;

“Abi, sayın büyüğüm, Başkanım bakın Borsa’nın işlerini (matbuat) yıllardır aynı kişiler yapıyor, Başkanlığa aday olan Egemen (ASLAN) abim diyor ki velevki ben şayet Başkan olursam Borsa’nın işlerini teklif verdirerek, şaibeye yer vermeden yaptıracam diyor sen ne diyorsun?” dedim.

Sayın Başkanım Rahmi Bay’de bana ;

“Tamam KASABALI, bugünden tezi yok bende aynı uygulamayı başlatıyorum.” Dedi.

Ancaaaak, iki gün önce genç bir matbaacı kardeşimize Borsa’nın yaptıracağı işe teklif vermesi istenmiş. Yani kokiden bir imza atması gerek işi yine başkası yapacak. Matbaacı arkadaş bunun karşısında Rahmi Bey’in işyerine giderek ;

“Abi bizde bu işe teklif vermek istiyoruz.”

Deyince Rahmi Bey ne dese beğenirsiniz ;

“Bu iş sizi aşar, yapamazsınız…!”

İş nedir? Bedeli nedir? Diye sorarsanız, bana denildiğine göre bu iş Avrupa Birliği Projesi kapsamında 20 bin 500 Euro tutarında üç parça işmiş. Şimdi ben sormazmıyım Borsa Başkanına ;

Hadi iş teklifine imzası istenen matbaa size göre küçük olabilir, eeee Uzunköprü Gazetesi’nin matbaa tesisleride mi yetersiz de bizden fiyat alınmıyor? Bu gazetede çalışan, bu gazeteden ekmek yiyen, bu gazeteden evini-barkını geçindiren bu kadar insan hangi matbaada var cevaplayabilirmisiniz?

Biz Borsa’nın bütün işlerini bize verin demiyoruz, ADALET’li olun, herkese paylaştırın diyoruz hepsi bu…

***                             ***                             ***

Farkındayım sıkıldınız şimdi anlatacağım risalenin konuyla bir alakası var mı yokmu bilemem ama yazmadan rahat edemeyeceği.

Efendim masal bu ya ;

Torun birgün dedesine şöyle çıkışır ;

“Dede beee, siz babaannemle yıllardır gül gibi geçinir gidersiniz, hiç kavga gürültü etmezsiniz, bu mutluluğunuzun sırrı nedir?”

Dede döner torununa ve şöyle izah eder ;

“Bak evlat biz babaannenle karşı köylerdeniz, gençken isteşirdik. Gün geldi yaşımız kemale erdiğinde büyüklerimiz babaanneni istedi onlarda verdileeeer. Ben babaanneni eşek arabasıyla köyünden alıp gelirken eşek önündeki hendekte duraksadı ve öte gitmedi, ben aşağı inip eşeğe BU BİİİİİR deyip bir kamçı vurdum eşek hendekten atladı.

Biraz yol aldık, eşeğin önüne bir hendek daha çıkınca eşek yine durakladı, BU İKİİİİ deyip ben yine kamçıladım, hendeği atlattım. Biraz daha yürüdük haydaaa bir hendek daha ben arabadan indim ve eşeğin kafasına sıktım…! Eşek öldüüüüü…

Birgün babaannen benden biraz sıkılmış annesine gideceğini söyledi, bende ona ;

BU BİİİİR, dedim babaannen bir daha benim bir dediğimi ikiletmedi. Şimdi anladın mı mutluluğumuzun sırrını…!”

Bende diyorum ki sayın Başkanıma BU BİİİİİR.

 

 

 

 

BENZER HABERLER