30 Mart mahalli idareler seçiminden sonra AK Parti bazi il ve ilçe teşkilatlarında yeniden yapılanmaya gitmeye başladı. Bunlardan biri de Edirne İl Teşkilatı. 12 yıl aradan sonra Ak Parti Edirne’de ilk defa doğruyu gördü ve Edirne’de başarının ancak merkeze kaymakla olacağının farkına vardı. Tabi bunda teşkilat başkanının değişmesinin de büyük katkısı var.
Edirne’de Ak Parti teşkilatları 12 yıldır hep kavga ediyor genel merkez Edirne’ye hep at gözlüğü ile bakıyordu. Seçmen profilini okuyamıyor, ufak olsun benim adamım olsun hesabına gidiliyordu. Aynı yapılanmayı Uzunköprü’de de yaşadık. 4 dönemdir ilçe teşkilatının yönetim kurulu üyeleri merkezden olsada Başkanları genellikle Milli Görüşün temsincilerinden veya onlara yakın isimlerden oluşturuldu. Bu İl ve ilçe başkanları halkla bütünleşemeyince AK Parti Edirne ve ilçelerinde Türkiye genelindeki başarısını yakalayamadı.
Yapılan birçok seçimlerinde aday ile ilçe başkanı arasında büyük boşluklar oluştu, ufak olsun benim olsun zihniyeti ile yönetilen teşkilatlar belediye seçimlerinde adayın alehinde çalışarak orada belediye başkanlığı seçimini sabote ettiler. Bozuk zihniyetin teşkilatlara hakim olması hep hayal kırıklığı yaratarak Trakya genelinde başarısızlığı getirdi.
Ben 12 yıldır AK Partiyi Edirne ve Uzunköprü’de takip ediyorum. 2002 yılında Edirne il teşkilatı milli görüşçülerden oluşmuş, ama millet vekili eski bir anaplı olan Ali AYAĞ birinci sıraya konulmuştu. Ali AYAĞ ne kadar dini bütün bir insan olsada geçmişinde anavatan partisi vardı. Bu durum Edirne il teşkilatı ile adayın arasındaki kan bağının kurulmasına engel teşkil etti. Bütün teşkilatlar millet vekili adayının alehinde çalıştılar. Uzunköprü teşkilatı öyle ileri gittiki seçimlere 1 hafta varken, millet vekilinin milyarlarca lira harcayarak süslettiği seçim aracını vergi borcundan dolayı bağlattı. Bunun da en büyük şahıdi aracın sahibi Ramazan Kuru dur. Şimdi AK Partili geçinmeye çalışanlardan o zamanın millet vekili adayı Ali AYAĞ kendisine seçim çalışmalarında yardımcı olmaları için seçim aracı istedi. Korkudan arabalarını bile vermediler. Fakat Seçim kazanıldığı gece baktım ki oy vermeyip birde alehte çalışanların %90 nı partide seçim zaferini kutluyorlar. Gelsin baklavalar gelsin gazozlar. Birde baktım ki o gece orada bulunan herkes ben hariç birden AK Partili oluverdi.
Ali AYAĞ’ın millet vekili olup ve ardından hükümet kurulup sayın Kemal UNAKITAN’ın maliye bakanlığına getirilmesi ile Edirne’nin ismini Ankara’da semalarında duyulmaya başladı. Tabiki bu durum ister istemez seçmenin üzerinde olumlu bir hava yarattı. Birde buna yapılan hizmetler eklenince 2007 yılında yapılan mahalli idareler seçiminde Uzunköprü’de olmasa bile edirne genelinde, il genel Meclis oylarında AK Parti birinci parti oldu. Bu başarı Maliye bakanı ve zamanın millet vekili Ali AYAĞ ile Necdet BUDAK’a aittir. Necdet Budak’ın partiye gelmesi il ve ilçe teşkilatlarını memnun etmedi. Dar kafalı siyasi zihniyetinin devamı, Necdet Budak’ın alehinde propaganda yapıp, bununlada yetinmeyip genel merkeze şikayet edilmesi ile devam eden olaylar sonucunda parti zarar görüp bu durum il genelinde çok olumsuz bir hava estirdi.
2007 yılından sonra Uzunköprü ilçe teşkilatında yapılan değişim partinin halktan uzaklaşıp kutuplaşmasına neden oldu. Bu halktan kopuşmanın faturası referandumda ortaya çıktı. 2011 yılında yapılan referandumda partinin oyu iyice dibe vurup Türkiye genelinde en az oy alan ikinci ilçe konumuna getirdi. Son yapılan mahalli idareler seçimlerinde de bu zihniyet açık açık parti alehinde çalışmaları Edirne ve Uzunköprü’de gerçekleri bir kez daha gözler önüne serdi .
Biraz geç kalınsada AK Partinin Edirne’de 12 yıl sonra gerçekleri görüp Rafet SEZEN’i il başkanı yapması önüzüdeki Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendini gösterecek sandığa nasıl yansıyacağını hep beraber şahit olacağız. Ben bu değişimin Edirne seçmenine çok olumlu yansıyacağını tahmin ediyor önümüzdeki seçimlerde AK Partinin Edirne oylarının artacağını tahmin ediyorum.