Yazının başlığını atarken pardon koyarken, hopppalaaa başlığı yazarken birkaç kez düşündüm. Yok yok yazının başlığını değil, yazının başına, başlığına konduracağım adamı düşündüm diyorum. Bu kadar açıklamama rağmen anlamışsınızdır herhalde neden böyle imalı bir başlık attım, ooofff yazdım diye işte….
Hani geçenlerde de değinmiştik ya senenin üçyüzaltmışbeş günü kalemi eline almayıp Bulgaristan, Romanya, Rusya gibi ülkelerin bar-pavyonlarında poker masalarını meşgul edip seçim arefesinde GAZteciliği hatırlayanlardan bize sıra gelince ancak yazabiliyoruz köşebaşlarında…!
Yukarıda sıraladığım ADAM tiplemelerine bakarak hiç kimse kendisini KIRBAÇ yerine koymaya kalkışmasın zira ortalık SÜTLAÇ’tan geçilmiyor. Geçen gün adamın teki yorum yapayım, falanca partiye kıyak geçeyim derken bana göre baltanın keskin tarafına çarpmış adeta.
Yok efendim Milliyetçi Hareket Partisi’nin önümüzdeki seçimlerdeki öncelikli hedefi en az iki Belediye Meclis Üyesi çıkarmakmış. Aynı siyasi partinin ikinci hedefi ise seçimlerde ikinci parti olmakmış…! Bu ne yahu. Bir taraftan Milliyetçi Hareket Partisi ve adayına ya da İl Genel Meclis Üyesi birinci sıra adayına şirin görünmek için edebiyat yapayım derken, zarf içerisinde Cumhuriyet Halk Partisi ve adayına ;
“Bak nasıl yazmışım, nasıl tongaya düşürdüm MHP’lileri…!” diyerek aklı sıra birilerine Milliyetçi Hareket Partisi’ni güya çaktırmadan peşkeş çekiyor.
Daha önceki seçimlerde yapmaya çalıştığı gibi kayıp oyları kendi kafasına göre yönlendireceğini zanneden bu zihniyeti yukarıdaki yazı başlığında adamın “VUR-KAÇ” timi olarak nitelendirmem işte bu sebeptendir… Yani insan insanlığını, adam adamsan eğer adamlığını bir nebze olsun beyan-belli eder kardeşim. Ancak bukalemun gibi her devrin, dönemin, kişi ve kişilerin ADAM’lığını yaparsa insanın bu kasabada yaşayan insanların nezdinde inandırıcılığı ne kadar olur sizce.
Konuyu kapatıp son günlerde son derece sakin görüntü vermesine rağmen son bir-iki günde (geçen akşam) bir hayli hararetlendiği ifade edilen ÇOBANOĞLU’nun Belediye Meclis Üyeleri sıralaması konusuna geçmeden evvela şunu rahmetli ÖZAL’ın şivesi ve deyimiyle “aççıkk ve seçikkk olarak ifade edeyim” Şayet İl Genel Meclis Üyesi sıralamasında (halkın dediği) hak edene hakkı teslim edilmez bir takım oyunlara kurban edilip birinci sıra aday gösterilmezse ben KASABALI olarak resmi olmasa da gayriresmi olarak İl Genel Meclisi’ne olan ya da olacak desteğimi çektiğimi ve çekeceğimi buradan biraz acı da olsa ifade etmek istiyorum…
Kardeşim yazının başlığında üç çeşit ADAM’dan bahsetmiştim, KIRBAÇ gitti, VUR-KAÇ gitti eee geriye ne kaldı? SÜTLAÇ…! Eğer bu bahsettiğim siyasi parti bu SÜTLAÇ’ı yemez de gider salatayı yemeyi denerse ben daha ne diyeyim sizlere öyle değil mi şimdi…!
*** *** ***
Önceki akşam daha otobüsten aşağı iner inmez CHP’li bir büyüğüm (emekli öğretmen) önümü keserek ;
“Yok KASABALI bizden bi mok olmaz, demokrasi diyoruz demokrasiyi işletemiyoruz. Önseçim olacaktı, sandık konulacaktı şimdi bakıyoruz yönetim belirleyecekmiş.” Sözleriyle Meclis Üyelerinin önseçimle belirlenmeyecek olmasına tepki koyuyor.
Geçen ki yazımda da dediğim gibi, bu seçim CHP’nin, AK Parti’nin ya da MHP’nin değil, kişilerin yani gerek İl Genel, gerek Belediye Meclisi ve gerekse Başkan adaylarının seçimidir. Onun için Başkan adayları kadar vitrinleri, yani yanlarına dahil edecekleri ADAM’lar da o kadar önemlidir, dedim sözü bitirdim…