İşin aslı ve karşı tarafa yüklenilmesinin nedeni oysa çıkar meselesiymiş bende daha yeni öğrendim. Bir kardeşimin bana dediğine göre ve bir kızımızın da gazetemiz muhabirine dediği gibi İŞBİLEN Başkan bu kızımıza ve bu kardeşimize ;
“Sizi Belediye’de işe alacağım.” Diye söz vermiş işte onun için bazı yerlerde ferman tipinde yazılar yazılarak derman aranıyormuş…!
*** *** ***
Mansur Yavaş, Mustafa Sarıgül, Lütfü Savaş, Sabri Erbakan, Ercan Dalkılıç gibi sağ parti kökenli siyasetçileri CHP kadrolarından aday gösteren parti Genel Merkezi’nin bu tutumunun yanısıra son olarak da daha önce MHP ve DYP’den İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday olan Ahmet Vefik Alp’in SARIGÜL’ün Belediye Meclis listesinde yer alacak olması partiyi adeta ikiye bölmüş durumda.
Bu gelişmelerden rahatsız olan ve aralarında Enver Aysever, Eren Aysan, Levent Üzümcü, Nazlıcan Özkan ve Tarık Akan’ın da bulunduğu bir grup aydın tarafından kaleme alınan Sol Belediyecilik Deklarasyonu’yla CHP’ye ve sol siyasi aktörlere çağrıda bulunuldu. Dünkü ulusal basında ;
“CHP’ye SOL kroşe”
Başlığı adı altında yer alan söz konusu deklarasyonda ;
“Gezi direnişi, kanıksadığımız anlamdaki siyasetin tanımını ve iklimini değiştirdi. Toplumun tüm dinamiklerini; kadınları, çocukları, yaşlıları ve engellileri; öğrencileri, taşeron işçileri, doğanın ve emeğin değerini öncelleyen bir belediyecilik anlayışını sol politika ve adaylarla taçlandırma beklentisinin bu kadar yüksek olduğu bir dönemde CHP’nin sokağın beklentisini göremediğini düşünüyoruz” ifadelerine yer verilirken partinin Uzunköprü kanadının da bir türlü belirlenemeyen ve açıklanmayan gerek Belediye ve gerekse İl Genel Meclis Üyesi sıralaması parti içerisinde rahatsızlıklara sebebiyet vermesine neden oluyor.
Dünkü parti toplantısında benim bu köşedeki değerlendirmelerimle ilgili olarak gıyabımda bazı dedikoduların yapıldığını öğrenmem beni o kadar üzdü ki tarif etmeye kalksam biber dolmasından daha zor olur, o derece yani…!
Toplantı ertesinde İl Genel Meclis Üyeliğine aday adayı olduğunu açıklayan parti üyesi medikalci Osman AYDIN’la gazete bürosunda az-biraz konuşma fırsatı bulmuşken sohbetin bazı paragraflarını buradan akatarayım ki kırılan darılan olmasın.
AYDIN konuşmasında diyor ki ;
“Sıralamaya girip girmemem pek o kadar önemli değil, ancak ben aday adayılığımı açıkladığım günden bu yana parti üyelerimizi köy köy, mahalle mahalle ziyaret ederek çalışıyorum. Bu da o kadar önemli değil, ancak çoğu arkadaşlarımız demokrasinin işlemesi için önseçimden yana olduklarını ifade ediyorlar. Parti yönetimi bu sese kulak verir ya da vermez saygı duyarız ancak sıralamanın bir an önce belirlenmesi partimizin yararına olacağına inanıyorum.”
Bu savsaklama sürecinde dünkü parti toplantısında yine bazı parti üyelerinin ;
“Adamlar aldı başını gidiyor, biz hala nelerle uğraşıyoruz.” Sözleriyle geç kalındığından sitem ettikleri tarafıma iletilen bir başka önemli gelişmeydi.
*** *** ***
Dün kendisiyle gazetede bir süre sohbet ettiğimiz MHP eski İlçe Başkanı Levent SİMEN’in sözleri adeta onluk beton çivisinden farksızdı. Önümüzdeki seçimlerde partinin halk nazarında alacağı kötü karnenin telafisi olmayacağı gibi bunun vebalinin ya da faturasının çok zor ödeneceğinin altını çizen SİMEN ;
“Görevden almalar olmasaydı Milliyetçi Hareket Partisi bugün çok daha farklı konumda olurdu.” Derken bana göre de son derece haklıydı… Ne dersin siyaset işte, bugün olmamış olsa da yarın bir başka sürpriz olmayacak anlamına gelmez. Çünkü bu siyaset yıllardır yarınlara hamile…!
*** *** ***
“Politika, endüstrinin eğlence şubesidir.” (Frank ZAPPA)
Biz de öyle yapıyoruz zaten, yani eğleniyoruz…