Sazlımalkoç köyü nüfusuna kayıtlı, lise mezunu olan CHP’nin İl Genel Meclis Üyesi adayı Halil İbrahim BULAK 2006 yılından beri Uzunköprü Ziraat Odası yönetim kurulu üyeliği, 2012 yılından beri Uzunköprü Kent Konseyi Ziraat Oda’sı temsilciliği, 2006-2011 yılları arasında Uzunköprü Gazi Mahmut İlköğretim Okulu Aile Birliği Başkanlığı, 2012 Anayasa Platformu gönüllü katılımcılığı, 2011 yılından beri Sazlımalkoç Köyü Kültür ve Yardımlaşma derneği kurucu üyeliği ve yönetim kurulu başkanlığı, Cumhuriyet Halk Partisi Sazlımalkoç köyü delegeliği ve Edirne İl delegeliği görevlerinde bulunarak kendime ait Işık Tarım ürünleri zirai tohum ve gübre işi ile uğraşıyor.
Adamın uğraştığı işi beni her ne kadar pek ilgilendirmese de yukarıda sıraladığım ilgi alanları, yani insanlarla iç içe ve onların sorunlarını (köylü-kentli) yakından haşır-neşir olmasından dolayı ben kendisine İl Genel Meclis Üyeliği görevini yakıştırıyorum. 8 Şubat’ta yapılacak olan seçimlerde CHP üyelerinin BULAK’la ilgili olarak sıraladığım vasıfları göz önünde bulundurarak kendisini değerlendireceklerine inanıyorum.
Zira insanlar İl Genel Meclisi’nde artık kavgacı değil, uzlaşıdan yana olan kişileri tercih edeceklerdir. Çünkü bundan önce olduğu gibi bazı İl Genel Meclis Üyelerinin özellikle Uzunköprü’lü olanların kavgalarından Uzunköprü sadece zaman kaybı değil, zamandan başka şeyler de kaybettiğinden bundan böyle kaybetmeye tahammülü kalmamıştır diye düşünüyorum.
Bir diğer İl Genel Meclis Üyeliğine yakışan isim ise hiç şüphesiz AK Parti’nin adayı Şeref ATEŞLİ’dir. ATEŞLİ mutlaka ama mutlaka seçilebilecek bir sıralamadan aday gösterilmelidir ki gerek partiye ve gerekse il ve ilçeye getirisi olur. AK Parti İlçe Başkan ve yönetimi şayet gerek Bakan’ları MÜEZZİNOĞLU’na ve gerekse parti Genel Merkezine karşı başarılı olmak istiyorsa ATEŞLİ’nin özellikle köylerden ve köylülerden getireceği desteği göz ardı etmemesi etmemesi gereki ki yine de kendileri bilir. Yani uzun lafın kısası köylü de kentli de İl Genel Meclisi’nde abur-cubur, lambur-lumbur adamları görmek is-te-mi-yor-lar…!
*** *** ***
Uzunköprü hükümet konağının (Adliye) Taşıyıcılar Koooperatifi’nin yanına taşınacağı tartışmaları uzun süreden bu yana konuşulurken bu tartışmalara öneri şeklinde bir yaklaşım ve yakıştırma daha yapılmaya başlandı şu son günlerde.
Ortaya atılan yeni fikirlere göre Belediye ve Kaymakamlığın ortak bir projesiyle Hükümet konağının şimdiki Jandarma Bölük Komutanlığının bulunduğu binaya taşınması ve yine Komutanlığın hemen karşısında bulunan Uzunköprüspor lokalinin de polis karakolu olarak inşa edilmesi, Jandarmanın da Askerlik Şubesi lojmanlarının olduğu yere taşınmasının ilçeye yeni bir ivme kazandıracağı konuşuluyor ve düşünülüyor. Ancak yetkililer bu konuda ne düşünür onu şimdilik bilemiyoruz.
*** *** ***
Uzunköprü’de öyle diğer il ve ilçelerde olduğu gibi cinayet haberlerini pek göremezsiniz, okuyamazsınız. Ama geçenlerde okudunuz, en azından okumasanız da duymuşsunuzdur. Bu konuda kamuoynda çeşitli iddialar ortaya atılsa da katil zanlısının Uzunköprü Emniyeti’nin başarılı çalışmalarıyla daha dün akşam İpsala güzergahında yakalandığını dün güvenilir kaynaklardan öğrendim.
Ancak biliyormusunuz adam cinayeti işlemediğini ve kendisinin suçsuz olduğunu ifade ediyormuş. Hani berber Fevzi’nin meşhur bir sözü vardır ;
“Hadi tut şimdi kelin perçeminden…!”
Şahit yok, şüpheli çok gibi bir durumla karşı karşıya kaldığını hissettiğim İlçe Emniyet Müdürlüğü’nün işi çok zor anlaşılan. Hoş o çok güvendiğimiz ve her karşılaştığımız zorluklar karşısında görüntülerine başvurduğmuz mobese kameralardan da pek fazla bir şey çıkacağını zannetmiyorum ben.
İstermisiniz daha önce de birçok sabıkası bulunan cinayet zanlısının iki gün sonra yeterli delil bulunamadığından serbest bırakılsın ve elini kolunu sallayarak birkaç kişiyi daha katletsin. Vallaa burası Türkiye, bunun örnekleri sıralamakla bitmez…! Anladınız siz benim ne demek istediğimi…