66 GT 666 plakalı araç sürücüsü aracınızı lütfen….

Burası bizim havasını birlikte soluduğumuz suyunu birlikte tükettiğimiz serhad şehri Uzunköprü. Sabahları işe gitmek için öyle acele falan etmeyiz. Evde gerine gerine şöööyle bir kahvaltı ettik mi uykumuzun dağılmasını beklerken bir yandan da kulağımız mahalle camiinin hoparlöründedir. Zira televizyon haberlerinden önce ilk merak ettiğimiz havadis mahalle sakinlerinden kimlerin vefat ettiğidir…! Bu havadisi öğrendikten sonra işe […]
Yazarlar - 29 Mayıs 2013 10:01

Burası bizim havasını birlikte soluduğumuz suyunu birlikte tükettiğimiz serhad şehri Uzunköprü. Sabahları işe gitmek için öyle acele falan etmeyiz. Evde gerine gerine şöööyle bir kahvaltı ettik mi uykumuzun dağılmasını beklerken bir yandan da kulağımız mahalle camiinin hoparlöründedir. Zira televizyon haberlerinden önce ilk merak ettiğimiz havadis mahalle sakinlerinden kimlerin vefat ettiğidir…!

Bu havadisi öğrendikten sonra işe gitmek için aile efradı ile helalleşmek zamanı gelmiştir. Ben kırsal kesimde, yani kenar mahallede yaşadığımdan sokağa çıktığımda ilk olarak mahalle içerisinde hayvan bakan insanların ahırlarından sabahları etrafa buram buram yayılan taze hayvan gübrelerinin kokularını ciğerlerime çekerek güne başlarım.

Bu kokular organik…! Olduğu için mahallenin diğer sakinleri gibi beni de henüz rahatsız etmiş değil, yani kimsenin hayvanından, tezeğinden, gübresinden, kokusundan şikayetçi falan değilim. Şimdi kalkıpta Belediye, İlçe Tarım veyahut İlçe Hıfzıssıhha Kurulu işlem falan yapmaya kalkışmasınlar. Ne gerek var otursunlar oturdukları yerde…!

Daha sonra işyerine doğru tabanvaylarımla aheste aheste yürürken sigara yasağına uyan tanıdıklarımı kahve, bakkal, market, çorbacı, demirci, kaynakçı önlerinde saygı ve hörmetle selamlarken birde bakmışım hiç anlamadan Kırkkavak köprüsüne gelmişim. Köprünün hemen başında nakil işleri için bekleyen at arabacısı esnafını görünce kafamı öteki tarafa çeviririm ki çağırmasınlar diye.

Bunu neden yapıyorum bilirmisiniz? Geçenlerde aynı yerde bir at arabacısı çağırdığında onunla memleket meselelerini konuşurken arabaya bağlı beygir şşşaarrr diye idrarını salmaz mı….! Tam bayramlık olduk, bakın o günden bugüne üstüm başım beygir kokuyor. Neyse gazetenin işyerine az bir mesafe kalmıştı ki bu defa da bizim Emniyetin Trafik ekipleri Anabacı Caddesinde trafik denetimi yaparken onların tam arkalarında da bizim tanıdık kokoreççi ile seyyar sebzeci, yan kaldırımda da simitçi Hüseyin abi…!

Trafikçiler açmış megafonu sesini sertleştirerek araç sürücüsüne haykırıyor ;

“66 GT 666 plakalı araç sürücüsü aracınızı bulunduğu yerden kaldırın.” (yoksa döverim haaa  der gibi)”

Sebzeci gürültü kirliliğinden bihaber olduğundan o da trafikçiye uyarak ;

“Yerli bunlaaaar, Kırkkavak salatası bunlaaaar, taze patlıcaaaaan…!”

Bazen trafikçi ile seyyar esnaf arasında ilginç diyaloglara da tanık olmuyor değiliz hani. Önde patates, soğan satan, megafonlu bir kamyonet. Polis anons yapıyor ;

 “22 MN 945 ilerleeeeeee…!”

Kamyonetin megafonundan cevap gelir ;

 “Anlaşıldı tamaaam…Memur Bey!”

Kokoreççi, simitçi, trafikçi, sebzeci derken sabah sabah göğe yükselen seslerin akordu her ne kadar bozuk olsa da bu seslere birde karşımızda, altımızda, üstümüzde, bitişiğimizde bulunan meyhanelerden son ses yükselen acıklı müzikler eşliğinde göbek atan bayanların sesleri eklenir ki yazmak için insana öyle ilham veriyorlar ki sormayın gitsin…! Bir de ara-sıra bu meyhanelerden caddeye fırlayan efelerin naraları eklenince ooofff beeee seyreyleyin cümbüşü siz.

Uzunköprü’de yaşayan bizler hergün, her sabah bu ilkellik sergileyen görüntü ve sesleri dinlemek zorundayız maalesef. Şikayetçimiyiz? Diye sorarsanız sizler, başımızdaki idareciler bunları İDARE…! ettikçe bizler neden şikayetçi olalım ki yuvarlanıp gidiyoruz işte…!

Bunları ortadan kaldırmak yerel yöneticilerin asli vazifeleri olsa da demek ki onlarda benim gibi bu ilkellikten memnunlar ki bunlarla ilgili herhangi bir çalışmaya gerek duymuyorlar. Eğer Emniyet Gazi Caddesinin, Anabacı ve Hayrabolu Caddesinin trafik sorununu ekip arabasından hergün, her saat anons yaparak çözecekse çözmesin, kalsın ben istemiyorum. Çünkü gece yatağıma uzandığımda kulaklarımda trafikçilerin anonslarının çınlamasından bıktım usandım. Bunun başka bir çözüm yolu olmalı. Araştırıp bulmalı, Uzunköprü’de yaşayanların bunlar artık kaderi olmamalı.

 

BENZER HABERLER