Kurulduktan bir yıl sonra 2002 yılında iktidar olan AK Parti hükümeti 11 yıllık iktidarı döneminde iki asker, bir anayasa, bir de savcılar olmak üzere dört defa darbe ile karşı karşıya kaldı. Son darbenin ilginç yönü de çok fazla güvendiği iktidarına ortak ettiği cemaatin savcılarından gelmesi, 11 yıldır oylarını arttırarak kendilerini iktidara taşıyan seçmen kitlesinde kafaları karıştırdı. İktidara şüpheyle bakılmasına sebep oldu, bundan sonra izlenecek politikalar hem hükümetin hem de ekonominin ve de 11 yıldır reform üstüne reform yapan Türkiye’yi üç kat büyüten ülkemizi dünya ülkeleri arasında itibarı ve sözü dinlenen balkanların yıldızı, ortadoğunun lider ülkesi, Türkiye Cumhuriyetlerinin güvencesi haline getiren AK Parti iktidarı onun karizmatik lideri Tayyip Erdoğan’ın kaderini belirleyecek.
AK Parti 11 yıllık iktidarı döneminde siyaseten muktedir olabilmenin şartı olan ve de daha önce hiçbir hükümetin yapamadığı çok önemli dört şeyden üçünü çok kurnazca ve yağdan kıl çeker gibi başardı. Ama dördüncüde arabayı çok kötü duvara çarptı ve arabaya hasar verdirdi. Şimdi bunları birer birer gözden geçirelim. İktidarının ilk döneminde kendini en çok rahatsız edecek askeri vesayete önlem alabilmek için ardı ardına demokratik reformlar yapmaya Avrupa Birliği kriterlerine sıkı sıkı sarılarak, bu ülkelerle olan ikili görüşmeler, ekonomik ve kültürel bağlar kurdu.
Amerika ile iş birliği yaparak ortadoğuda Türkiyenin güvenli bir devlet haline gelmesini sağladı. Ülkenin ekonomik yapısının Avrupa ve Amerika ile bağlantısının çok geniş olması askerden gelecek bazı vesayetlerin bu ülke ekonomisine zarar vereceği için önünü kesti.
İkincisi ve önemlisi Anadolu’yu harekete geçirerek kendi iş adamını ve zenginini yarattı. Büyük yatırımlara girerek ülkede hem işsizliği önledi hem de Anadolu sermayesini genişleterek ülkenin ekonomisini elinde tutan onbeş – yirmi iş adamının vesayetini kırarak Anadolu sermayesi ile Ortadoğu ve Afrika ülkelerine açıldı Türkiye ihracatını 150 milyar dolarlara taşıdı. Arap sermayesinin Türkiye ye gelmesini sağladı. Ekonomiyi rahatlatarak dövizin on yıllık dönemde yerinde saymasını ve de en önemlisi faizlerin düşmesini sağlayarak paradan para kazanma devrini bitirdi. İnsanların mal edinebilme güçlerini arttırarak ekonomiye katkılarını sağladı. Örneğin bunda on sene önce iflas eden ekonomiyi çalışır hale getirerek milli geliri üç katına çıkardı. Böylece insanlar ev , araba vb. alabilme gücüne erişti yani edinebilirliği arttırdı ve kolaylaştırdı.
Gelelim üçüncü ve önemlilerden biride medya ve basın Türkiye Cumhuriyetin de son otuz yıldır iktidarların oluşmasında ve devrilmesinde çok önemli rol üstleniyor. Özalı götüren MEDYA, Mesut Yılmazı bitiren MEDYA, Tansu Çilleri yok eden MEDYA, Demireli getiren ve götüren yine MEDYA velasıl bugün Tayyip Erdoğan bu darbelerden kolay sıyrılıp oyları arttırarak yeniden iktidar olması AK Partinin medya üzerindeki hakimiyetinin büyük önemi vardır. Karşısında beş televizyon kanalı varsa kendisini destekleyen döt veya beş kanalın olması ve işin en önemli yanı Tayyib’i destekleyen muhafazakar seçmenin bu kanalları seçmesi. Cemaatin kanallarının bu günlerde alehte olması çok fazla önemsenmiyor. Çünkü cemaat medyası ve zaman gazetesi kendi kuyusunu kendileri kazdılar büyük reyting ve okuyucu kitlesi kaybettiler… DEVAM EDECEK