CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Tekirdağ’ın Hayrabolu ilçesinde düzenlenen ‘Buğday Mitinginde hükümete seslenip, açıklanan buğday fiyatının güncellenmesi gerektiğini ifade etti. Özel, “Toprak Mahsulleri Ofisi’nin yaptığı açıklamada buğday fiyatı ile birlikte destekleme de eklense maliyetin altında kalıyor. Bu açıklama çiftçimizle alay etmektir. Bu fiyat kesinlikle 15 liranın altında olmamalıdır. Tarımda kendi kendimize yetiyorduk şimdi ithalata muhtaç hale geldik” dedi.
“BUĞDAY FİYATI 15 LİRA OLMALI”
Uzunköprü Ziraat Odası Başkanı Özcan Kayalı’nın ve bölge ziraat odası başkanlarında katıldığı mitingde konuşan CHP lideri Özgür Özel; “Biz bu rakamları duyduktan sonra tam 2 hafta boyunca herkesle görüştük. En son geçen hafta sayın cumhurbaşkanıyla yaptığımız görüşmede şunu söyledim; ‘Geçen hafta Rize’de memleketinizdeydim. Çaya verilen fiyat 17 lira maliyetin 3 lira altında. Buğdaya verilen 9 lira 25 kuruş, Ziraat odalarının hesapladığı maliyetin 2 buçuk lira altında. Yarın fındık gelir, üzüm gelir diğer ürünler gelir ama çiftçiye bu hesap doğru gelmez, bu hesap tutmaz. Bu borçlar ödenmez, bu iş böyle yapılmaz. Çiftçiye bunu yaparsanız, bu memleketin beli doğrulmaz’ dedim. Mutlaka, taban fiyatların maliyetlerin çok üzerinde makul bir karla belirlenmesi lazım. Desteklemelerin zamanında verilmesi, bugün madem ki böyle bir taban fiyat açıklandı, hiç değilse kilo başına 4 lira destekleme verilerek bu fiyatın telafi edilmesi ve buğdayın gerçekten para kazandırması için çocukları okutması, karınları doyurması, borçları ödemesi için buğday fiyatının 15 lira olması lazım.” dedi.
“5 TEKİRDAĞ BÜYÜKLÜĞÜNDE TOPRAK DAHA AZ EKİLİYOR”
Bakınız Türkiye kişi başı yıllık ekmek tüketiminde 200 kiloyla dünya birincisi. Bu bir gerçeklik. Bunun bir sebebi alışkanlıklarımız ama önemli bir sebebi de yoksulluğumuz. Ekmek garibanın katığı ve ekmek fiyatları bu Türkiye’nin en önemli en meselelerinden bir tanesi bugün buğdayın ekim alanları 1998’de 9.8 milyon hektarken bugün 6.8 milyon hektara geriledi. Yani 25 yıl geçti, nüfusumuz 25 milyon arttı ama buğday tarımı yaptığımız alan üç milyon hektar azaldı. Bakın 3 milyon hektar alan ne demek? Beş tane Tekirdağ demek. Beş Tekirdağ büyüklüğünde toprağımız 25 yıl öncesine göre daha az buğday ekiliyor. Oysa nüfus arttı, boğaz hattı, ihtiyaç arttı. 2002 yılında, 67 milyon nüfusumuz vardı AK Parti iktidarı geldiğinde ve o tarihte 20 milyon ton buğday üretiyorduk. Şimdi nüfusumuz 83 milyon, yine 20 milyon ton buğday üretiyoruz. Ama o günden bugüne 48 milyon ton buğday ithal ettik. Türkiye kendi kendine yeten, kendi karnını doyurabilen bir ülkeyken şimdi buğdayı bile, samanı bile ithal eden bir ülke haline geldi. 2023 yılında geçen sene 11.7 milyonla cumhuriyet tarihinin en yüksek buğday ithalatı gerçekleşti. Şöyle bir düşünün; 11.7 milyon ton buğdayı ithal etmek yerine o buğdayı iç piyasadan karşılamak, o parayı size vermek, destekleme yapmayı tercih etseler 5 Tekirdağ büyüklüğündeki alan buğday ekilebilir, herkes para kazanabilir. Memlekette boşu boşuna dünyanın parasını kaybetmezdi.”
“BUĞDAYA YÜZDE 10 ZAM VERENLERE YAZIKLAR OLSUN”
Maalesef Trakya’da tarım yeniliyor. Gayri safi milli hasıla içinde tarımın payı Adalet ve Kalkınma Partisi geldiğimde yüzde 13.9. Oysa bu sene 6.3’e geriledi. Yani esas bütün paradan yüzde 14’ü tarıma giderken şimdi yüzde 6’sı tarıma gidiyor. Ekmeklik buğdayın taban fiyatını yüzde 12’lik artışla geçen sene 8.25’ti, 9.25 yaptılar. Makarnalık buğdayı yüzde 11’lik 10.25 yaptılar. Arpanın zammı ise yüzde 3 buçukla sadece 7 lira 50 kuruş oldu. Eskiden taban fiyatları başbakanlar açıklardı, tarım bakanları açıklardı. Benim memleketim Manisa’da gelirdi Tarım Bakanı, ya da başbakan Süleyman Demirel, Bülent Ecevit, Turgut Özal, Allah hepsine rahmet eylesin, milletin gözünün içine bakardı; aha böyle otobüsün üstüne çıkardı, milletin gözünün içine bakardı ve tütün taban fiyatını açıklardı, üzüm taban fiyatını açıklardı. Millet beğenirse kasketi alır havaya atardı. Gazeteler havadaki kasketin fotoğrafını çekerdi, ‘Taban fiyat beğenildi, kasketler havada’ diye. Oradan güle oynaya dağılınırdı. Yok fiyat yeterince iyi değilse alırdı çiftçi kasketini yere çalardı. Bu sefer yerdeki kasketin fotoğrafı çıkardı; ‘Fiyat beğenilmedi’ denirdi. Hafta içinde fiyata ilave düzenleme yapılırdı. Çünkü o günküler devlet adamıydı. Gözünüzün içine bakarlardı, Ecevit bakardı gözünün içine, İnönü bakardı gözünün içine. Fiyatı onlar açıklardı. Şimdi gecenin 11 buçuğunda tweet atıyorlar. Tweet atarak, fiyat verenlerin, mazot yüzde 110 artmışken, gübre yüzde 35 artmışken bütün masraflar ikiye katlamışken buğdaya yüzde 10 zam verenlere, bunu da tweet atarak söyleyenlere yazıklar olsun.”
“BU FİYAT ÇİFTÇİYLE ALAY ETMEKTİR”
Çiftçi örgütleri 11 lira diyor maliyete. Ziraat Odaları Birliği 10 lira 87 kuruş hesap çıkarmış, aynı hesap. Ancak Toprak Mahsulleri Ofisi dün yaptığı açıklamada buğday fiyatı ile birlikte destekleme de eklense maliyetin altında kalıyor. Bu açıklama çiftçimizle alay etmektir. Bu fiyat kesinlikle 15 liranın altında olmamalıdır. Tarımda kendi kendimize yetiyorduk şimdi ithalat muhtaç hale geldik. 2003’te çiftçi sayısı 2.8 milyondu, bugün 2.3 milyon. AK Parti döneminde nüfusumuz 20 milyon arttı ama 500 bin yani yarım milyon çiftçi kayıp. Normalde bir o kadar daha çiftçi gelmesi gerekirken o kadar eksilmiş. Bugün Türkiye’nin en büyük sorunu daha önce tarım yapılan 25 milyon hektar alanın, yani Hollanda devletinin toprakları kadar artık ekilemez, dikilemez hale gelmesidir. Çiftçilerin bankalara borcu 1 yılda yüzde 88 artmıştır ve hep beraber görüyoruz ki 670 milyar lira çiftçilerin bankalara borcu vardır. Ortalama çiftçi yaşı 58’dir. Yani gençler artık tarımla geçinemiyor, gençler gidiyorlar fabrikalara, gençler gidiyorlar hamallık yapmaya, gençler aç kalmaya, işsiz kalmaya büyük şehirlere gidiyor. Herkes seneye tarlada çalışmam, fabrikada işe girerim diyor” diyerek konuşmasını sona erdiri.